Usta tiyatrocu Genco Erkal, yaşamını yitirişinin birinci yılında unutulmadı: ‘Nefesini hissediyoruz’

Usta tiyatro sanatçısı Genco Erkal’ı, bir yıl önce yitirdik... Erkal, ölümünün birinci yılında, önceki gün gömütü başında anıldı. Törene, Erkal’ın kızı Ayşe Sümer, dostları, tiyatro sanatçıları, ailesi ve sevenleri katıldı. Tören, Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun cezaevinden gönderdiği mesajın okunmasıyla başladı.

ANIT GÖMÜT YAPILACAK

Sümer, “Yüzde 51 oyla seçilen belediye başkanımız maalesef bugün bizlerle olamadı fakat kendisinin bir mesajı var” diyerek İmamoğlu’nun mesajını okudu. İmamoğlu mesajında, Erkal için mimar Tuncay Çavdar ve Özcan Avcı’nın tasarımıyla bir anıt gömüt yapılacağı ve projenin İBB Miras ekipleri tarafından yaşama geçirileceği duyuruldu. İmamoğlu mektubunda şu ifadelere yer verdi: “Tiyatromuzun ve sanat dünyamızın unutulmaz isimlerinden merhum Genco Erkal’ı aramızdan ayrılışının birinci yılında rahmetle anıyorum. Hayatı boyunca örnek bir duruş gösterdi, haksızlıkların karşısında durdu, doğru bildiğinden şaşmadı. Arkasında bıraktığı zengin sanatsal mirası ve nazik kişiliğiyle bu toplumun gönlünde ve sanat tarihimizde her zaman çok özel bir yere sahip olacak.”

‘CESARETİN TEMSİLCİSİ’

Erkal’la, “Güneşin SofrasındaNâzım ile Brecht”, “Yaşamaya Dair” ve “Ben Bertolt Brecht” oyunlarında ayne sahneyi paylaşan tiyatrocu Tülay Günal, törende duygularını şu sözlerle dile getirdi: “Her sözünüz, her bakışınız, her adımınız bize bir şey öğretti. Özlem bitmiyor, bitmeyecek de. Ama şu da bir gerçek ki hâlâ nefesinizi yanımızda hissediyoruz. O sadece sahnede değil, hayatın her alanında vicdanın ve cesaretin temsilcisiydi.” Sümer’in kızı Selin Sümer ve yeğeni Lal Işık ise Erkal’ı, gömütü başında “Yaşadım diyebilmek için. Huzur içinde uyu” sözleriyle andı.

‘TİYATROSUYLA YAŞATMAK İSTEDİK’

Erkal’ın yakın dostu yönetmen Özcan Arca, tiyatro yapma hayallerini ve bu hayalin gömüt projesiyle, bir anıya dönüştüğünü söyledi. Arca, “Yıllar boyunca ona bir tiyatro salonu kazandırmak için uğraştık. Başaramadık. Şimdi en azından anıt mezar tiyatrosunu inşa ediyoruz. O yalnızca bir tiyatrocu değildi; yaşamın kendisine dair çok daha büyük şeyler söylüyordu” dedi.

Anıt gömütün tasarımını yapan mimar Tuncay Çavdar ise “Genco’ya yıllarca bir tiyatro salonu yapmak istedik. Olmadı. Ama en azından mezarını bir tiyatroya dönüştürmeyi düşündük. Belki de kendi çatısı altında, oyunlarını yeniden yaşatmış oluruz. Onu toprakta görmek hepimiz için acı ama tiyatrosunun içinde tutmak bir teselli olacak” diye konuştu.

SAZLA VE SÖZLE ANILDI

Erkal’ın öğrencisi ve dostu Ercan Çağıran ise Erkal’la birlikte oynadıkları “Şahdamarım” oyununu hatırlatarak Ahmed Arif’ten uyarlanan oyunun sonunda çalınan “Dağlarına bahar gelmiş memleketim” türküsünü bağlamasıyla seslendirdi. Çağıran, “Hayatı boyunca verdiği tüm mesajların özü oydu: Umudu ancak bir arada diri tutabiliriz. En büyük düşü, bu ülkenin ve dünyanın insanlarının kardeşçe, eşit, barış içinde yaşadığı aydınlık bir Türkiye’ydi” ifadelerini kullandı.