Filistin karşıtı ırkçılık raporu, Kanada'nın 15 Mayıs'ı Nakba Günü olarak tanımasını istiyor

York Üniversitesi İslamofobi Araştırma Merkezi'nin yeni raporunda, Kanada genelindeki hükümetlerin, üniversitelerin, okulların, polis güçlerinin ve Parlamento'nun son dönemde artan Arap ve Filistin karşıtı ırkçılıkla nasıl başa çıktığına ilişkin denetimi artırması gerektiği çağrısında bulunuldu.

Raporda ayrıca Kanada'daki tüm hükümet kademelerinin 15 Mayıs'ı resmen Nakba Günü olarak tanıması çağrısı yapılıyor. Filistinliler, İsrail'in 1948'de bağımsızlığını ilan etmesinin ardından gelen günü, vatanlarının yıkımının başlangıcı olarak görüyor.

Çarşamba günü yayınlanan raporda, "İl hükümetleri müfredat geliştirmeli, personeli eğitmeli ve öğrencileri Filistin kültürü, kimliği ve tarihi, özellikle de Nakba tarihi konusunda eğitmeli" denildi.

Ayrıca, tüm hükümet düzeylerinin Filistin karşıtı ırkçılığı (APR) "devlet ve toplumun birçok düzeyinde işleyen, belirgin ve zararlı bir ırkçılık biçimi" olarak "tanımasını ve benimsemesini" istiyor.

Araştırma merkezinin direktörü ve York Üniversitesi Cinsiyet, Cinsellik ve Kadın Çalışmaları Okulu'nda yardımcı doçent olan Nadia Hasan, hem Nakba Günü'nün hem de APR için resmi bir tanımın tanınmasının Kanada'yı diğer ülkelerden ayıracağını söyledi.

Hasan, "Bunlar Kanada'nın çok ciddiye alması gereken önemli konular," dedi. "Bunun Kanada'nın öncülük edebileceği ilk ve önemli bir adım olacağını düşünüyorum."

Raporda, Hamas ile İsrail arasındaki çatışmanın başlangıcından bu yana Arap ve Filistinli Kanadalılara yönelik İslamofobik sözlü ve fiziksel saldırılardaki artış inceleniyor.

Savaş, Hamas öncülüğündeki militanların 7 Ekim 2023'te Gazze yakınlarındaki İsrail topluluklarına ve askeri üslerine saldırması, İsrail sayımlarına göre 700'den fazlası sivil olmak üzere yaklaşık 1.200 kişiyi öldürmesi ve 251 kişiyi rehin almasıyla tetiklendi.

Filistinli sağlık yetkililerine göre, İsrail'in askeri müdahalesi küçük ama kalabalık bölgeyi yerle bir etti ve çoğunluğu sivillerden oluşan 61.000'den fazla kişinin ölümüne yol açtı.

Raporda, bulguların İslamofobi, APR ve Arap karşıtı ırkçılıkla mücadeleye odaklanan 16 Kanadalı toplum temelli kuruluşla sanal olarak yapılan görüşmelere dayandığı belirtiliyor. Medya haberlerinden de yararlanıldı. Raporda, mağdurların veya mağdurların birinci elden anlatımlarına yer verilmiyor.

Tavsiyeler ve CBC'ye çağrı

Raporda, üniversitelerin kampüslerde ayrımcılıkla mücadelede kullanabilecekleri stratejileri geliştirmek için öğrencilerden ve öğretim üyelerinden oluşan "danışma masalarının" kurulması ve yükseköğretim kurumlarının daha sıkı denetlenmesi çağrısında bulunuluyor.

Raporun yazarları ayrıca, söz konusu kurumların İslamofobi olaylarına ve Gazze'deki savaşa karşı kampüs protestolarına nasıl tepki verdikleri konusunda üçüncü taraflarca inceleme yapılması çağrısında bulunuyor.

Kanada genelindeki okul yönetim kurullarının, okulların Filistin karşıtı ırkçılık olaylarıyla nasıl başa çıktığını belirlemek ve "yeterince araştırılmayan veya hiç araştırılmayan vakaları" incelemek için eyalet çapında incelemelerden geçmesi gerektiğini söylüyorlar.

Raporda, ülke genelindeki üniversiteler, kolejler ve okul kurullarına yönelik artan denetimlerin yanı sıra, il ve bölge düzeyinde "nefret suçu hesap verebilirlik birimleri" kurulması isteniyor.

Birimler, ayrımcılığa maruz kaldıklarını iddia eden kişilerin "nefret saikli suç vakalarının kolluk kuvvetleri tarafından kötü yönetilmesi hakkında doğrudan bildirimde bulunmalarına" izin verecek.

Raporda ayrıca Kanada'nın kamu yayın kuruluşunun "Filistinlilerin bakış açılarının adil ve dengeli bir şekilde yayınlanmasını sağlamak amacıyla gözden geçirilmesi" çağrısında bulunuluyor.

Raporda, bu dış incelemenin CBC'nin "Filistinli konuk yorumcuları orantısız bir şekilde reddetmesi" ve bunun da taraflı medya haberciliğine yol açması olasılığını araştırması gerektiği belirtiliyor.

Raporda CBC'ye odaklanılmasının iki nedeni yer alıyor.

Bunlardan ilki, Gazze'deki savaşa "dengeli bir bakış açısı getirecek hikayeler" sunduğu için tepkiyle karşılandığını iddia eden eski bir çalışanın raporu.

İkinci neden ise, Racial Equity Media Collective'in 500'den fazla üyesinin imzasıyla CBC'ye gönderilen ve kamu yayıncısından "kuruluşun haber ve belgesel kültüründeki belirgin Filistin karşıtı önyargı, İslamofobi ve Filistin karşıtı ırkçılık örüntüsünü ele almasını" isteyen bir mektuptur .

CBC'nin halkla ilişkiler başkanı Chuck Thompson, CBC'nin zaten bağımsız CBC Ombudsmanı Maxime Bertrand'a karşı sorumlu olduğunu ve Bertrand'ın kurumun gazeteciliğiyle ilgili şikayetleri düzenli olarak incelediğini belirterek, dışarıdan bir incelemeye gerek olmadığını söyledi.

"CBC News, Gazze'deki çatışmaya dair devam eden haberlerimizde sayısız Filistinlinin sesini duyurdu," dedi. "2023'ten bu yana İsrail ve Gazze hakkında yayınladığımız ve yayımladığımız binlerce haber var, hepsi burada arşivlendi ... Çalışmalarımızın kendi adına konuştuğunu düşünüyoruz."

York Üniversitesi raporunda, CBC News'in Arap ve Filistin karşıtı ırkçılığa ilişkin onlarca olayı ele aldığına yer veriliyor.

Milletvekilleri için bir politika

Raporda ayrıca, Çıkar Çatışması Yasası'nı ve milletvekilleri için davranış kurallarını yöneten Çıkar Çatışması ve Etik Komiseri Konrad von Finckenstein'a daha fazla sorumluluk verilmesi çağrısında bulunuluyor.

Raporda, komisyon üyesinin "parlamenterlerin, özellikle de bu tür eylemler marjinal toplulukları hedef aldığında, yanlış bilgi yaydıklarında nasıl hesap verecekleri konusunda net ve uygulanabilir bir politika geliştirmesi gerektiği" belirtiliyor.

Bir milletvekilinin dezenformasyon yaydığı iddiasına dair tek bir örnek, Muhafazakar Parti genel başkan yardımcısı Melissa Lantsman'ın X'te yaptığı bir paylaşımdır.

Paylaşımda şu ifadeler yer aldı: "Bugün UBC'de kampüste terörü yücelten ❤️'lı çıkartmalar ortaya çıktı."

Raporda, çıkartmaların UBC Sosyal Adalet Merkezi ile yanlış bir şekilde ilişkilendirildiği belirtiliyor.

CBC News, iddiaya ilişkin tepki almak için Resmi Muhalefet'e ulaştı ancak henüz bir yanıt alamadı.

Raporda yer alan 15 tavsiyede ayrıca federal hükümete, Gazze'den kaçan mültecilere yönelik geçici oturma vizesi programındaki sorunları ele alması ve İsrail'in Kanada'ya yönelik iddia edilen dış müdahalesini soruşturması çağrısında bulunuluyor.

Kasım 2023'te yayınlanan bir Senato raporunda, İslamofobinin Kanada'da kalıcı bir sorun olmaya devam ettiği ve ülke genelinde artan nefret dalgasını tersine çevirmek için somut adımlar atılması gerektiği belirtildi.

Kanada'da türünün ilk örneği olan rapor, bir yıl sürdü ve 21 kamu toplantısı ile 138 görgü tanığının katılımıyla hazırlandı. Raporda, İslamofobi olaylarının birçok Müslüman için günlük bir gerçeklik olduğu ve her dört Kanadalıdan birinin Müslümanlara güvenmediği belirtildi.

Polis ve savunma örgütleri de antisemitik olaylarda artışlar bildirdi. B'nai Brith Kanada, ilkbaharda, 2024 yılında Yahudilere yönelik nefret eylemlerine ilişkin bildirilen toplam vaka sayısının 6.219 vakayla rekor seviyeye ulaştığını bildirdi.