Yaşam ve gelecek mücadelesi

Zeytin ağaçlarının kıyımının önünü açacağı gerekçesiyle tepki çeken Kanun Teklifi’nin komisyon görüşmeleri gergin başladı. TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Toplantısı görüşmelerine bazı milletvekilleri dahi alınmadı. TBMM’ye giremeyen çok sayıda yaşam savunucusunun yanı sıra komisyon salonunun girişine ulaşabilen yurttaşlar da müdahale ile karşı karşıya kaldı. Komisyon toplantısını takip etmek isteyen Ulusal Zeytin Konseyi üyeleri, güvenlik güçleri tarafından salonun kapısına yaklaştırılmadı. Çıkan arbedede bazı yurttaşlar fiziki müdahale nedeniyle yaralandı.
VARANK DA KAVGADAKomisyon salonu girişindeki arbedeye Komisyon Başkanı Mustafa Varank da katıldı. AKP’’li Varank, salonun girişinde karşılaştığı CHP milletvekillerini itti. Varank’a tepki gösteren CHP milletvekilleri, bazı AKP milletvekillerinin müdahalesi ile karşılaştı. Tartışmalı şekilde İYİ Parti’den AKP’ye geçen Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu’nun CHP milletvekillerine müdahalesi dikkati çekti. Hatipoğlu’nun, CHP milletvekilleri Orhan Sarıbal ve Ednan Arslan’ın üzerine yürüdüğü görüldü.
Yurttaşların ve bazı milletvekillerinin maruz bırakıldığı müdahaleye yönelik tartışmalar devam ederken Komisyon Başkanı Varank, toplantıyı açtı. Muhalefet milletvekilleri, komisyon salonunun küçük olması ve salon dışında tartışmalar devam ederken toplantının başlamasına komisyon sıralarına vurarak gösterdi. Varank, milletvekillerinin sıralara vurmasına, “O sıralar milletin sıraları yalnız” tepkisini gösterince muhalefet milletvekilleri, “Milletin kendisini düşünmüyorsunuz da sırasını mı düşünüyorsunuz?” diye sordu.
DAVET EDİLENLER SALONDA YOKAKP’li Varank, muhalefetin, “Davet edilenler bile salona alınmadı” eleştirilerini, “Danışmanlarınızı dışarı çıkarın, onlar gelsin” ifadesiyle yanıtladı. Varank’ın toplantıya ısrarla devam etme isteğine, muhalefet milletvekilleri itiraz etti. İtirazlara rağmen toplantıya devam edildi.
TEKME VE YUMRUKLU MÜDAHALEArbede, toplantı devam ederken de sürdü. Türkiye Barolar Birliği Çevre Komisyonu Avukatı Yakup Şekip Okumuşoğlu, maruz kaldığı müdahaleyi, “Bana tekme ve yumruk attılar” sözleriyle anlattı. Komisyonu izlemek için Akbelen’den gelen ve engellemeyle karşılaşan köylülerden bazıları fenalaştı. Tartışmaların büyümesi üzerine Komisyon Başkanı Mustafa Varank, toplantıya ara verdi.
“DEVRAN DÖNECEK”Doğa savunucuları ve TBMM’ye davet edilmelerine karşın toplantı salonuna alınmayan köylüler, verilen arada da salon dışında beklemeyi sürdürdü. Yaşananlara tepki gösteren yurttaşlar, “Bu devran elbet bir gün dönecek, hesabını herkes verecek” dedi.
SALON DEĞİŞİKLİĞİMuhalefet milletvekillerinin talebi üzerine komisyon toplantısının, daha büyük olan Plan ve Bütçe Komisyonu Salonu'na alınması kararlaştırıldı. Salon değişikliğinin ardından STK temsilcileri ve köylüler de salona alındı.
SERMAYE İÇİNMuhalefet, teklif ile “Sermayenin madenlere daha rahat ulaşacağını ve daha hızlı üretim yapacağını” vurguladı. AKP milletvekillerinin imzasını taşıyan teklifin, “Sermaye için” hazırlandığını kaydeden muhalefet milletvekilleri, “Zeytinlik talanını öngören teklif daha önce de önümüze getirilmiş ancak geri çekilmişti. İktidar, ajandasında olan her şeyi, uygun zamanı bulunca yapmaya çalışıyor” değerlendirmesinde bulundu.
TEKLİF SAHİPLERİ VE SERMAYEEMEP Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekili Sevda Karaca, çarpıcı bir iddiayı gündeme taşıdı. Karaca, “Süper talan yasası” olarak nitelendirdiği yasa teklifini imzalayanların akrabalarının sermaye ile ilişkisine vurgu yaptı. Karaca, kanun teklifinde imzası olan milletvekilleri ve
akrabalık ilişkilerini ise şöyle sıraladı:
Ahlatçı Holding’in patronu Ahmet Ahlatçı’nın yeğeni, AKP Çorum Milletvekili Yusuf Ahlatçı,
Sudan’da altın keşfine çıkan AKP Denizli Milletvekili Şahin Tin,
Sendikalı oldukları için maden işçilerini işten atan Fernas Maden patronu, AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu,
ÇED raporu olmadan kaçak kimyasal atık havuzu inşa eden AKP Iğdır Milletvekili Cantürk Alagöz.
ANAYASA’YA AYKIRILIKLARKomisyonda söz alan CHP Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, kanun teklifinde verilen koordinatlara mercek tuttuğunun altını çizdi. Uzun, yasayı, “Milas, İkizköy, Akbelen, Hüsanlar bölgesini içine alan bir bölgedeki santralların kömür ihtiyacını karşılamak için getirilmiş şahsa özel bir yasa” olarak nitelendirdi. Uzun, teklifin Anayasa’nın, yasama yetkisinin devredilemeyeceğine hükmeden 7’nci ve “Hiçbir kişiye, kuruma ve zümreye ayrıcalık sağlanamaz” diyen 10’uncu maddesine aykırı olduğunu belirtti.
CHP Milletvekili ve Komisyon Üyesi Ednan Arslan ise torba yasa yöntemini eleştirdi. Kritik önemde düzenlemelerin yer aldığı kanun tekliflerinin oldu bitti yöntemiyle Meclis’ten geçirilmeye çalışıldığını savunan Arslan, “Bu teklif, geri dönülemez önemli doğa tahribatlarının önünü açıyor. Burada kamu ve toplum vicdanına zarar verecek çok sayıda materyal var” ifadelerini kullandı. Kanun teklifi ile 100 yaşındaki zeytin ağaçlarının dahi madenler için taşınacağını belirten Arslan, taşınan ağaçların kuruyacağını dile getirdi. Zeytin kıyımına yol açacak düzenlemelerin daha önce sekiz kez Meclis’te reddedildiğini de anımsatan Arslan, özetle şunları söyledi: “ÇED süresini kısaltacaksınız. ÇED, doğayı ve insanı korumak için bir planlama sürecidir. Teklifin maddeleri Anayasa ve uluslararası anlaşmalara aykırı. Teklif derhal geri çekilmelidir. Yeni düzenleme ile MAPEG’e olağanüstü yekiler veriyoruz.”
SİNİR KRİZİ GEÇİRDİMuğla’nın Karacahisar Köyü’nden, zeytin ağaçlarını savunmak için gelen Ayişe Günay, Plan ve Bütçe Komisyonu Toplantısı’nın düzenlendiği salonun kapısında sinir krizi geçirdi. Doğup büyüdüğü, babasının mezarının bulunduğu topraklardan ayrılmak istemediğini ifade eden Günay, görevliler tarafından revire götürüldü.
∗∗∗
TEKLİFTE NELER VAR?AKP milletvekillerinin imzasıyla Meclis’e sunulan kanun teklifine göre, “ÇED Gerekli Değildir” uygulamasına, “İsmi nedeniyle kamuoyunda, ‘Çevresel etki değerlendirmesi yapılmadan faaliyet izni verildiği’ algısı oluşması nedeniyle” son verilecek.
Teklifin yasalaşması ile madencilik faaliyetlerine yönelik ruhsatlandırma süreçleri de değiştirilecek. Ruhsata konu alan için Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün ruhsat onayı beklenmeden, “İlgili kurumun izni” ile faaliyete başlanabilecek. Orman Genel Müdürlüğü’nce verilecek izinler, çevresel etki değerlendirmesi sürecinde esas alınacak. İlgili kurumca madencilik faaliyetine yönelik verilecek izin üç ay olacak. Ruhsatlandırma süreci üç ay içerisinde tamamlanmazsa, ek bir ay daha süre verilecek. Toplam dört ay içinde ruhsata yönelik izin gelmezse, “İlgili kurumun onayı” madencilik faaliyeti açısından bağlayıcı olacak.
Teklifle öte yandan, işletmecinin ruhsat için ödeyeceği ücrette de indirime gidilecek. Bu kapsamda ruhsat bedeline yüzde 30 oranında indirim yapılacak. Tahsil edilecek işletme ruhsatı bedelinde yapılan indirimin genel bütçe gelirlerinde neden olacağı azalmayı telafi etmek amacıyla da ruhsat bedeli genel bütçeye gelir kaydedilecek pay da ruhsat bedelinin yüzde 50’sinden yüzde 70’ine çıkarılacak.
TALAN MADDESİTeklifin en tartışmalı maddesi olan 11’inci maddesine göre ise zeytin ağaçlarının bulunduğu alanlarda madencilik faaliyetleri yürütülebilecek. Zeytinlikler, maden sahaları için kamulaştırılabilecek. Madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı alana denk gelmesi ve “Madencilik faaliyetlerinin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması” durumunda madencilik faaliyeti yürütülecek kısımdaki zeytin ağaçları, başka bir alana taşınacak. Bakanlık, “Kamu yararını” dikkate alarak zeytinliklerin olduğu bölgede madencilik faaliyetlerine izin verebilecek.
BirGün