PSG-Inter Şampiyonlar Ligi finaline taktiksel bakış: Disiplin mi tempo mu?

Dil Seçin

Turkish

Down Icon

Ülke Seçin

Turkey

Down Icon

PSG-Inter Şampiyonlar Ligi finaline taktiksel bakış: Disiplin mi tempo mu?

PSG-Inter Şampiyonlar Ligi finaline taktiksel bakış: Disiplin mi tempo mu?

Avrupa futbolunun takvimine her yıl büyük harflerle yazılan o gece geldi çattı. 2024-25 sezonunun Şampiyonlar Ligi finali, 31 Mayıs akşamı Bayern Münih’in stadı Allianz Arena’da oynanacak. Bu tarihi karşılaşma öncesinde gelin iki takımı da tüm yönleriyle analiz ederek PSG-Inter Şampiyonlar Ligi finalinin taktiksel zeminini birlikte inceleyelim.

Finalde karşı karşıya gelecek olan Inter ve Paris Saint-Germain, yalnızca iki büyük kulüp değil; aynı zamanda iki farklı futbol kültürünü, iki farklı inşa modelini ve iki ayrı yolculuğu temsil ediyor.

Simone Inzaghi’nin yıllardır adım adım oturtturduğu 3-1-4-2 sistemli, kolektif yapıya sahip Inter’i; hem sezon başında hem de ara transfer döneminde kadrosunda değişiklikler yapan, önceki sezonlardaki yıldız bağımlılığından uzaklaşıp daha bütüncül bir anlayışa yönelen Luis Enrique’nin PSG’si karşılayacak.

Bu mücadele, yalnızca bireysel kalite değil; aynı zamanda organizasyon, disiplin, sabır ve stratejiyle ilgili olacak. Sahada atılacak her adım, çizilecek her hücum seti, verilecek her karar bu uzun sezonun en büyük ödülünü belirleyecek.

PSG-Inter Şampiyonlar Ligi
PSG-Inter Şampiyonlar Ligi finalini kim kazanacak? (Görsel ChatGPT ile oluşturuldu.)

Inter, 2024-25 sezonunda Serie A’da 38 maçta 24 galibiyet, 9 beraberlik ve 5 mağlubiyet alarak 81 puan topladı.

Son maça kadar şampiyonluk umudunu sürdüren mavi-siyahlı ekip, deplasmanda Como’yu mağlup etmesine rağmen Napoli kendi evinde Cagliari’yi mağlup edince şampiyonluğu kaybetti. Bu, Simone Inzaghi’nin son 3 senede Napoli’ye karşı kaybettiği 2. lig şampiyonluğu oldu. Bu nedenle Inter, Şampiyonlar Ligi finaline çok büyük bir baskı altında çıkacak. Ayrıca bu Simone Inzaghi’nin son 3 yıldaki 2. Şampiyonlar Ligi finali.

Simone Inzaghi takımını genellikle 3-1-4-2 formasyonunda sahaya sürdü. Savunma hattında Alessandro Bastoni, Francesco Acerbi ve Yan Bisseck üçlüsüyle iyi bir birliktelik yakalayan İtalyan ekibi, kanat bekleri Federico Dimarco ve Denzel Dumfries ikilisiyle birlikte hem hücumda hem de savunmadaki hareketliliği sağlıyor.

Orta saha hattında milli oyuncumuz Hakan Çalhanoğlu’nun derin oyun kurucu rolünde takımı yönlendirmesiyle birlikte, özellikle rakip takıma gelen baskıları çok çabuk kırıyor ve onun bu rolü sayesinde Inter takımı baskıdan rahatlıkla çıkabiliyor.

Orta sahanın kalan ikilisinde ise Nicolo Barella ve Henrih Mkhitaryan, hem savunma hem hücum geçişlerinde bu sezon önemli roller üstlendi.

Hücum hattına baktığımızda ise takımın kaptanı Lautaro Martinez ve Marcus Thuram bu sezon önemli katkılarda bulundular. Martinez hem golcü hem de bağlantı oyunu kimliğiyle ön plana çıktı. Marcus Thuram derin koşularıyla özellikle ağır savunmacılara karşı zorluk çıkarttı.

Maça Inter tarafından baktığımızda, gerideki savunmacıların fiziksel olarak PSG ön üçlüsüne sıkıntı çıkarabileceğini düşünüyorum.

Bunun yanında PSG’nin zaman zaman yapacağı ön hattaki baskıların özellikle Hakan-Mkhitaryan-Dumfries üçgeninde çözülüp PSG savunmasının arkasına Lautaro ve Thuram ikilisinin hareketlenip oradan bir skor bulabileceklerini düşünüyorum.

Bu maçta Inter açısından dezavantaj olacak şeyin Inter savunmasının ağırlığı ve takımın yaş ortalaması olacağını düşünüyorum. Her ne kadar 2 sene önceki Şampiyonlar Ligi Finali’nden 8-9 oyuncu aynı olsa da takımın yaş ortalaması 30’un üzerinde.

PSG’nin bundan faydalanacağını düşünüyorum.

Paris Saint-Germain, 2024-25 sezonunda Ligue 1’i şampiyon olarak tamamladı. Coupe de France ile Trophee des Champions’ı kazanarak da üçleme başarısını gösterdi.

En büyük yıldızı Kylian Mbappe’nin sene başında Real Madrid’e transferiyle herkesin kafasında soru işareti bırakan Fransız ekibi, Luis Enrique’nin kurduğu bu yeni düzenle birlikte uzun zamandır kazanmak istedikleri Şampiyonlar Ligi kupasına bir maç uzakta.

Taktiksel olarak baktığımızda, teknik direktör Luis Enrique’nin geçmişte hem İspanya milli takımı hem de eski kulübü olan Barcelona’da kullandığı 4-3-3 sistemini burada da devam ettirdiğini görüyoruz. Özellikle topa sahip olma ve yüksek pas isabeti ile oyunu kontrol etmeyi ve hızlı oyuncularıyla birlikte geçişler yakalamayı hedefleyen bir takım görüntüsündeler. Bunu da bu sezonki pas isabet oranını %89.5 ile tutturdular.

Çeyrek ve yarı final karşılaşmalarında kanat beklerinin (Achraf Hakimi ve Nuno Mendes) attığı gollerden ve hücumda topla buluşma yerlerine baktığımızda Luis Enrique’nin pasif bir oyun oynatmadığını, tam tersine aktif bir oyun tercih ettiğini söyleyebiliriz. Bek oyuncuları sadece hücumda değil aynı zamanda içe de kat ederek orta sahadaki oyuncuları da destekliyor. Bu yüzden rakip takımın orta sahalarına çoğu zaman sayısal olarak üstünlük kuruyorlar.

Orta sahada daha çok genç oyuncuları tercih eden Fransız ekibi, Joao Neves, Vitinha ve Fabian üçlüsüyle hem tempo olarak hem de yaratıcılık olarak rakiplerine zorluk çıkartıyorlar.

Hücumda Gonçalo Ramos’tan ve Kolo Muani’den istediği verimi alamayan Enrique, 4-3-3 formasyonunun ön üçlüsünde santrafor kullanmayarak daha mobilize bir oyun inşa etmek amacıyla Khvicha Kvaratskhelia, Bradley Barcola ve Ousmane Dembele ile oynadı. Çoğu maçta da istediğini aldı. Bu düzenin en çok yaradığı kişi ise Ousmane Dembele oldu. Fransız oyuncu 40 maçta 32 gol attı ve takımın en skorer oyuncusu oldu. Sene sonuna doğru düzenlenecek olan Ballon d’Or için en kuvvetli adaylardan biri. Dembele şu anda Inter’in nispeten ağır savunmasına en çok sıkıntı yaratacak oyunculardan biri.

Özellikle bu ön üçlünün Inter savunmasının ağırlığından faydalanacağı, orta saha hattının ise Inter orta sahasına nispeten daha tempolu ve seri olmasından dolayı topun daha çok PSG’de kalacağı ve hızlı hücumlarla Inter savunmasının arkasına koşular atıp skor bulacaklarını düşünüyorum.

PSG’nin dezavantajlarına baktığımızda ise ilk gözümüze çarpan şey kadronun genç olması. Inter 3 yılda 2. finalini oynuyor. Bunun yanında, Luis Enrique’nin bekleri ileriye çok sık yollaması ya da orta sahaya eklettirmesi de arka alanda geniş boşluklar verebilmekte.

Peki, PSG-Inter Şampiyonlar Ligi finalini kim kazanır?

Ben finalde her iki takımın da gol bulacağını ve uzatmaya gidecek bir finalin olacağını düşünüyorum.

Sonunda kupayı Luis Enrique’nin ekibi PSG’nin kazanacağını ön görüyorum.

Medyascope

Medyascope

Benzer Haberler

Tüm Haberler
Animated ArrowAnimated ArrowAnimated Arrow