Ahmet Özer’in tutukluluğunun birinci yılı: Neler yaşandı?

CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, 30 Ekim 2024’te “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla tutuklandı. Tutuklanmasının ardından görevden alınan Özer’in yerine kayyum atandı. Özer’in tutuklandığı sürede neler oldu, neler yaşandı?
CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in tutuklanmasının üstünden tam bir yıl geçti. 30 Ekim 2024 Çarşamba günü sabah saatlerinde evinde gözaltına alınan Özer, aynı gün tutuklandı. 65 yaşındaki Özer, 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri’nde yüzde 49 oy alarak Esenyurt Belediye Başkanı seçilmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu, PKK/KCK’nın mensup ve faaliyetlerinin tespit edilmesine yönelik soruşturma yürüttü. Savcılık, Özer’in iletişim dinlenmesi tedbiri sonucu elde edilen konuşma dökümlerini, fiziki takip tutanaklarını ve banka hesap hareketlerini inceledi. Özer’in “örgüt yöneticileriyle yoğun ve süreklilik arz edecek şekilde organik bağ kurduğu” iddia edildi.
Savcılık, iletişim dinlenmesi tedbiri sonucu elde edilen konuşma dökümlerini, fiziki takip tutanaklarını ve banka hesap hareketlerini inceledi. Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde yapılan aramada ele geçirilen dokümanlarda Özer’in adının geçtiği tespit edildi.
Soruşturma dosyasında, PKK lideri Abdullah Öcalan ile HDP milletvekillerinden oluşan heyet arasında 2014 yılında yapılan görüşmede Özer’in adının geçtiği öne sürüldü. İddianamede “Özer’in yaklaşık 10 yıllık süreçte terör örgütü mensubiyetleri nedeniyle adli işlem kaydı bulunan 694 farklı kişi ile iletişim kurduğu” söylendi.
Savcılığın sevk yazısında, Özer’in örgüt yöneticilerinden Remzi Kartal ile 14 kez irtibat kaydı bulunduğu öne sürüldü. Özer’in banka hesabından 482 bin 750 Türk Lirası transfer yaptığı, hesabına 29 Mart’ta 1 milyon 289 bin 480 Türk Lirası para girişi olduğu belirtildi.
Özer, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde 6 saat ifade verdi. Ardından Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. 3 saatlik savcılık sorgusu sonrası tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne gönderildi. Hakimlik, Özer’i “PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan tutuklandı.
31 Ekim 2024’te İçişleri Bakanlığı, Özer’i görevden uzaklaştırdı. Bakanlık açıklamasında, Anayasa’nın 127. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 47. maddesi gereğince bu kararın geçici tedbir olarak alındığı belirtildi. İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy, kayyum olarak atandı.
Esenyurt Belediyesi binasındaki Özer’e ait fotoğraflar indirildi. Can Aksoy aynı gün görevine başladı. Belediyenin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, Can Aksoy’un Belediye Başkanvekili olarak görevine başladığı duyuruldu.
21 Ocak 2025’te Özer hakkında ikinci bir tutuklama kararı verildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Aziz İhsan Aktaş’ın elebaşılığını yaptığı öne sürülen suç örgütü soruşturması başlattı. Savcılık, suç örgütünün belediye başkanları ile belediyelerin üst düzey yöneticilerine rüşvet vererek ihaleleri organize ettiğini iddia etti.
Özer, tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla ifade verdi. Beşiktaş ve Esenyurt belediyelerine yönelik “suç örgütü üyeliği”, “ihaleye fesat karıştırma” ve “mal bildirimine ilişkin yasanın ihlali” suçlamalarını içeren soruşturmada Özer ifadesinde iddiaları reddetti.
Özer, ihale süreçlerinde başkan sıfatıyla herhangi bir sorumluluğunun olmadığını söyledi. Komisyon üyelerini ne ismen ne de şahsen tanımadığını, komisyon üyeleriyle yazılı ya da sözlü bir iletişiminin olmadığını belirtti. Özer, “ihaleye fesat karıştırma” suçundan tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkeme tutuklama kararı verdi.
Özer, 23 Mayıs 2025’te yaklaşık 7 ay sonra ilk kez hakim karşısına çıktı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “silahlı örgüt üyeliği” suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandı. Duruşmayı CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve çok sayıda partili izledi.
Duruşma salonuna alkışlarla giren Özer’in savunması bir buçuk saat sürdü. Özer kimlik tespiti sırasında aylık gelirinin 150 bin Türk Lirası olduğunu bildirdi. Özer savunmasında, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini söyledi.
Özer, yaklaşık 30 yıllık üniversite ve kamu hayatında tek bir soruşturmaya muhatap olmadığını, mahkeme yüzü görmediğini belirtti. Esenyurt Belediye Başkanı olduktan sonra bu iddiaların ortaya atıldığını vurguladı. Özer, mesleği ve uzmanlık alanı gereği Kürt sorunu üzerine çalıştığını söyledi.
Özer’in avukatı Prof. Dr. Hasan Sınar savunmasında, PKK’nın kendini feshettiğini, fiilen böyle bir örgütün kalmadığını öne sürdü. Sınar, bu nedenle suçun maddi konusunun ortadan kalktığını iddia etti.
Mahkeme, Özer’in tutukluluğunun devamına karar verdi. Duruşma 14 Temmuz 2025’e ertelendi. Özer beraat talebinde bulundu, ancak talep kabul edilmedi.
14 Temmuz 2025’te Özer, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ikinci duruşmada tahliye edildi. Kamuoyunda “kent uzlaşısı” davası olarak bilinen bu dosyada savcı, Özer’in tutukluluğunun devamı yönünde mütalaa verdi ancak mahkeme tahliye kararı aldı.
Mahkeme tahliye kararına gerekçe olarak delil karartma şüphesinin bulunmamasını, sabit ikametgah sahibi olmasını, tutuklamanın bir tedbir olmasını, Anayasa’nın 13. maddesindeki hukuki düzenlemeyi, adli kontrol hükümlerinin yeterli olacağını ve tutukluluğun orantısız olacağını gösterdi.
Özer, kent uzlaşısı davasından tahliye edilmesine rağmen İBB soruşturması kapsamındaki ihale yolsuzluğu davasından tutukluluğu devam ettiği için cezaevinden çıkamadı.
Özer sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Bugün barış sürecinin samimiyet testi olan davamda önemli bir adım atılarak tahliye kararı verildi. Bu karar özgürlüğüme kavuşmak için yeterli olmadıysa da süreç için önemli bir adımdır” dedi.

Ekim 2025’te Özer’in avukatı Hüseyin Ersöz, İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne tahliye talebiyle başvurdu. Dilekçede, Özer’e isnat edilen suçun oluşmadığına dair lehe bilirkişi raporları ve lehe sanık beyanlarına yer verildi.
Ersöz, Özer’in tutuklu kaldığı sürenin 9 ayı aştığını, isnat edilen “ihaleye fesat karıştırma” suçunun alt sınırının 3 yıl olduğunu belirtti. Avukat, kent uzlaşısı davasında verilen tahliye kararının gerekçelerini de dilekçede sundu.
Bilirkişi raporunda, inceleme konusu ihaleler yönünden Özer’in belediye başkanı sıfatıyla teklif ya da olur sahibi olmadığı, ihale onay belgesinde imzasının bulunmadığı, ihale komisyonunun teşkilinde görev almadığı belirtildi. Ersöz, tutukluluğun mahkumiyet halinde kapalı cezaevinde geçirilecek süreyi aştığını ve tutuklamanın ölçüsüz olduğunu öne sürdü.
Ahmet Özer hakkında iki ayrı dosyadan dava açıldı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki terör örgütü üyeliği davasından tahliye edildi. İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ihale yolsuzluğu davasından tutukluluğu devam ediyor. Özer’in tutukluluğunun bugün birinci yılı doluyor.
Medyascope




