Tarihi değiştirebilecek keşif! Alkolle kaplı yıldız sistemi...

5 Haziran’da The Astrophysical Journal Letters’da yayımlanan araştırma, bu tür izotopların bir yıldız diskinde ilk kez gözlemlendiğini ortaya koydu ve yaşamın kökenine ışık tutabilir.

Araştırmacılar, HD 100453 adlı genç yıldızın etrafındaki gazlarda metanol izotoplarını tespit etti. Methanol, amino asitler gibi organik bileşiklerin yapı taşı olarak kabul ediliyor ve yaşamın temel bileşenleri arasında yer alıyor. Daha önce metanol farklı yıldız sistemlerinde gözlemlenmişti, ancak bu nadir izotoplara ilk kez rastlanıyor.

Çalışmanın başyazarı ve Harvard–Smithsonian Astrofizik Merkezi’nden araştırmacı Alice Booth, “Bu izotopları bulmak, Dünya’da yaşamı oluşturan maddelerin tarihine dair hayati bir bakış sunuyor,” dedi. Methanol’ün keşfi, gezegenlerin, uyduların ve kuyrukluyıldızların oluştuğu genç yıldız sistemlerindeki kimyasal evrimi anlamak açısından büyük önem taşıyor.

Milimetre/Milimetrealtı Dizisi (ALMA) teleskoplarıyla yapıldı. ALMA, yıldızların etrafındaki gezegen oluşum disklerindeki gazların bileşimini ve dağılımını haritalayabiliyor. Bu disklerdeki maddeler zamanla birleşerek gezegenler ve kuyrukluyıldızlar oluşturuyor.

GÜNEŞ'TEN DAHA BÜYÜK

HD 100453, Güneş’ten yaklaşık yüzde 60 daha büyük kütleye sahip. Bu nedenle çevresindeki disk, daha sıcak ve metanol gibi moleküller burada gaz halinde bulunabiliyor. Daha küçük yıldızların diskleri daha soğuk olduğundan, bu tür moleküller genellikle buz halinde kalıyor ve tespit edilmeleri zorlaşıyor.

Araştırmacılar, HD 100453’ün diskindeki metanol oranlarının, Güneş Sistemi’ndeki kuyrukluyıldızlarla benzerlik gösterdiğini belirtiyor. Bu da gezegen oluşum disklerindeki buzların birleşerek organik madde yüklü kuyrukluyıldızlar oluşturduğunu ve bu kuyrukluyıldızların gezegenlere çarparak yaşamın yapı taşlarını taşıdığını düşündürüyor.

Leiden Üniversitesi’nde doktora araştırmacısı olan ve çalışmaya katkı sunan Milou Temmink, “Bu araştırma, kuyrukluyıldızların milyarlarca yıl önce Dünya’ya önemli organik maddeleri getirmede büyük bir rol oynamış olabileceği fikrini destekliyor. Belki de yaşamın, hatta bizim oluşmamızın temel nedeni bu” diye konuştu.