Dünya ve galaksimiz gizemli dev bir deliğin içine yerleştirildi

Bilim insanları, Dünya ve tüm Samanyolu Galaksisi'nin gizemli dev bir deliğin içinde olabileceğini iddia ediyor. Bilimin en zorlu gizemlerinden biri, evrenin şu anda Büyük Patlama'dan hemen sonrakinden daha hızlı genişliyor olmasıdır. Ancak şimdi bilim insanları, onlarca yıllık bu soruna şaşırtıcı bir çözüm bulduklarını iddia ediyorlar. Onlara göre, Dünya, Güneş Sistemi ve tüm Samanyolu, devasa ve gizemli bir deliğin merkezine yakın bir yerde bulunuyor.
Daily Mail, uzayın bu yerel boşlukta evrenin herhangi bir yerinden daha hızlı genişlemesi nedeniyle genişlemenin hızlandığı yanılsamasını yarattığını yazıyor. Bu radikal çözüm, bilim insanlarının "Hubble gerilimi" olarak adlandırdığı sorunu çözmeye yardımcı olabilir, ancak sorunları da yok değil. En önemlisi, evrene dair standart görüşümüz, maddenin uzayda büyük boşluklar olmadan oldukça eşit bir şekilde dağılması gerektiğini varsayar.
Ancak Kraliyet Astronomi Derneği'nin Ulusal Astronomi Toplantısı'nda sunulan yeni bir araştırma, "Büyük Patlama'nın sesinin" bu teoriyi desteklediğini öne sürüyor.
Bu yeni gözlemlere göre, boşlukta olma olasılığımız, boşlukta olmama olasılığımızdan 100 milyon kat daha fazla.
Daily Mail, Hubble geriliminin, evrenin dışa doğru ne kadar hızlı genişlediğini yansıtan Hubble sabiti adı verilen bir şeyden kaynaklandığını açıklıyor. Bunu, galaksiler gibi nesnelere bakıp ne kadar uzakta olduklarını ve ne kadar hızlı uzaklaştıklarını hesaplayarak ölçüyoruz.
Sorun, erken evrene döndüğümüzde, çok uzak nesnelerden gelen ışığı ölçtüğümüzde ortaya çıkıyor.
Evren hakkındaki en iyi teorilerimize dayanan bu erken gözlemler, Hubble sabiti için şu anki ölçümlerden çok farklı bir değer veriyor.
Portsmouth Üniversitesi'nden gökbilimci Dr. Indranil Banik, MailOnline'a şunları söyledi: "Özellikle, bugünkü genişleme hızı beklenenden yaklaşık yüzde 10 daha hızlı. Mevcut genişleme hızı, herhangi bir kozmolojik modelde önemli bir parametredir, bu nedenle bu gerçekten büyük bir sorundur. Oturma odanızın uzunluğunun yüzde 10 farklı iki ölçümünü düşünün, ancak her iki cetvel de saygın şirketler tarafından yapılmış. Bu, tüm Evren için geçerli."
Dr. Banik'in bu soruna getirdiği yeni çözüm, tüm evrenin değil, yalnızca Dünya'ya yakın nesnelerin daha hızlı ivmelendiğini öne sürmek. Bunun nedeni, Samanyolu'nun yaklaşık bir milyar ışık yılı genişliğinde ve evrenin tamamından yaklaşık yüzde 20 daha az yoğun, düşük yoğunluklu bir boşluğun merkezine yakın olması olabilir.
Daily Mail, içinde çok az madde bulunan geniş bir bölge olsaydı, delikteki nesnelerin yerçekimi tarafından kenarlardaki daha yoğun bölgelere doğru çekileceğini belirtiyor. Boşluk doldukça, nesneler Dünya'dan normalde olduğundan daha hızlı uzaklaşacak ve evrenin genişlemesinin hızlandığı yanılsamasını yaratacaktı.
Eğer bu kanıtlanabilirse, Evren'in neden hızlandığını açıklamak için Karanlık Enerji gibi herhangi bir ek faktör eklemeye gerek kalmadan Hubble sorunu çözülebilir.
Daily Mail'in de belirttiği gibi tek sorun, Evren'in standart modelinin genellikle maddenin bu kadar büyük ölçeklerde oldukça eşit bir şekilde dağılmış olması gerektiğini varsaymasıdır.
Ancak Dr. Banik, "Bing bag sesi"nin son gözlemlerinin bu fikri desteklediğini söylüyor. Büyük Patlama'dan sonraki ilk birkaç saniyede, evrendeki tüm madde, fotonlardan ve baryon adı verilen parçacıklardan oluşan süper sıcak bir plazma halindeydi. Bu plazma yerçekimi tarafından sıkıştırıldığında geri sekerek uzaya akustik "ses" dalgaları gönderiyordu.
Evren soğudukça, bu dalgalar yerlerinde donarak galaksilerin dağılımında baryon akustik salınımları (BAO) olarak bilinen düzenli bir tepe ve çukur deseni oluşturdular. Uzayın hızla genişlediği geniş bir yerel boşlukta, bu dalgalar olması gerekenden daha yakın görünecektir.
Dr. Banik, son BAO ölçümlerinin, düzgün bir evrenden ziyade boşluğun varlığıyla daha tutarlı olduğunu söylüyor: "Son yirmi yıldaki tüm BAO ölçümlerine dayanarak, yerel boşluk modelinin, boşluk olmamasından yaklaşık yüz milyon kat daha olası olduğunu söyleyebiliriz."
mk.ru