Moody's, bir asırdan uzun bir süre sonra ABD'nin en yüksek kredi notunu geri çekti

Dünyanın en büyük üç kredi derecelendirme kuruluşundan biri olan Moody's, Cuma günü (16) ABD'nin azami notunu (AAA) kaldırarak, ülkenin notunu AA1'e düşürdü. ABD'nin 1917'den bu yana ilk kez Moody's'den bu notu kaybetmesi, Amerikan maliyesine duyulan tam güvenin sona ermesi anlamına geliyor.

Kararın etkisi hemen görüldü: Devlet tahvillerindeki faiz oranları yükseldi ve Amerikan varlıklarında kayıplar yaşandı. Kurum, not indiriminin kamu borcunun büyümeye devam etmesi ve faiz giderlerindeki önemli artıştan kaynaklandığını belirtti.

Moody's, borcun Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'ya (GSYH) oranının 2024'te yüzde 98'den 2035'te yüzde 134'e çıkacağını öngörüyor. Aynı dönemde mali açığın GSYH'nin yüzde 6,4'ünden yüzde 9'una sıçrayabileceği belirtiliyor. Endişe yaratan bir diğer konu ise faiz ödemelerinin 2035 yılına kadar federal gelirin %30'unu tüketmesinin beklenmesi. Bu oran şu anda %18.

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, Mayıs ayında senaryoyu öngörmüştü: "Borç rakamları gerçekten korkutucu" demişti kongre üyelerine. Ayrıca "Kredilerin ortadan kalkmasıyla ekonomide ani bir durma" uyarısında bulundu.

Moody's, hükümetlerin ve ABD Kongresi'nin açıkları kontrol altına almak ve zorunlu harcamaları azaltmak için etkili önlemler almada başarısız olduğunu vurguladı. Başkan Donald Trump'ın desteklediği vergi indirimi paketinin, kendi partisinin üyeleri de dahil olmak üzere, yakın zamanda reddedilmesi, siyasi çıkmaz algısını güçlendirdi.

Not indirimine rağmen kuruluş, ülkenin kurumsal gücünü ve doların küresel rezerv para birimi olarak oynadığı rolü öne sürerek notun görünümünü durağan olarak korudu. Ancak yapısal ayarlamalar yapılmadığı takdirde ABD borçlarının finansman maliyetinin artacağı ve orta ve uzun vadede mali risklerin artacağı uyarısında bulundu.

Moody's bu kararıyla, 2011 yılında ABD'nin notunu düşüren S&P Global ve 2023'te Fitch'e katılarak, üç büyük kuruluşun ABD'ye en yüksek notu verme döngüsünü sonlandırdı.