Hasat edilen bağ

Sonbaharda yazın tek mevsim olduğunu fark etmenin verdiği hüzünle, hasadı yapılmış bir bağ fikri teselli verir. Bağlar ancak sonbaharın sonunda gerçekten hasat edilir. Hasadı yapılmış bir bağın görüntüsü, izleyici çekmek için tasarlanmamış gibi görünür; yeşil hiçbir şey görünmez ve imrenilecek ya da hayran olunacak üzümler yoktur. Gelecek yaz nerede olacağımızı veya aynı bağı hasat etmek için hala zamanımız olup olmayacağını merak etmek aklımıza gelmez. Tilkiler bile masallara konu olacak malzeme bulamaz.
Yine de, aralarından koşan köpeklerin de gösterdiği gibi, hasat edilmiş bir bağın yanından geçmek ayrı bir keyif veriyor. Orada görülecek bir şey olmadığı için, belki de hasat edilmiş bağ, istemeden de olsa bir sonraki ilgi noktasına daha hızlı ulaşmamıza yardımcı oluyor. Bu dünyada o kadar çok ilginç şey var ki, dikkat etmemiz gereken bir şeyin azalması, başkalarının daha büyük ilgisine daha fazla zaman ayırmamızı sağlayacak. Bağın diğer tarafında bir ananas plantasyonunun saklanıp saklanmadığını kim bilebilir?
Ancak bu bakış açısı, sevinci rahatlamayla, hasadı yapılmış bir bağdan geçmeyi ise dikkatimizi hak eden başka bir şeye giden yolla karıştırır. Şimdi, bundan sonra olacak şeylere hazır olmanın verdiği rahatlama, dikkat etmediğimiz şeylerin doğasından bağımsızdır. Hasadı yapılmış bağın işlevi, ilgi alanlarımızı gerçekten ilginç şeylere yönlendirmekse, belirli koşullar altında her şey hasadı yapılmış bir bağ gibi olabilir; ananas tarlasındaki bir köpek gibi her şeyin yanından geçebiliriz.
Hasat edilmiş bağlardan geçmenin verdiği mutluluk yalnızca hayvanlara özgü değildir. Gelecekteki tatmin vaadiyle hiçbir ilgisi yoktur; ve bu açıdan bakıldığında, henüz gerçekleşmemiş olanla heyecanlanabilen ve bizi kimsenin görmediği ilginç şeyler vaat ederek eğlendirenlerin hissettiği sinirsel mutlulukla karıştırılmamalıdır. Aksine, belirli bir bağın uyandırdığı kişisel bir tatmindir ve özelliği, tam da bizden hiçbir ilgi veya takdir gerektirmemesinde yatar.
Dikkat güdüleri, dikkat dağınıklığının en yaygın nedenidir. Dikkatimizi verirken, neredeyse her zaman geleceği hayal ederek dikkatimiz dağılır ve zihnimiz dönmeye başlar. "İmaların güzelliğine" aşırı duyarlıyızdır. İlgimizi çekmeyen şeylerin niteliklerinin ilgimizi çekmesi fikrinden hoşlanırız. Oysa, hasat edilmiş bir bağ, hiçbir özel niteliği olmayan bir manzaradır. Yanından hızla geçeriz; onunla ilişkimiz hiçbir şey hayal etmemekten ibarettir. Hasat edilmiş bağın verdiği keyif, tıpkı köpeğin içinden hızla geçmesi gibi, dikkatimizi veya iş birliğimizi gerektirmeyen şeylerden kaynaklanır.
observador