Büyük Jeopolitik Oyun: Hindistan, Göç ve Dünya Ticareti
Bu bölümde, ülkelerin yasadışı göçün getirdiği zorluklara nasıl yanıt verdiğini -hükümetlerin rolünden sınır politikalarına ve kamuoyu baskısına kadar- ele aldık. Ayrıca Hindistan'ın jeopolitik hedeflerine de değindik ve Çin-Amerika ilişkilerini gümrük vergileri, ticaret savaşı ve küresel nüfuz rekabeti bağlamında ele aldık.
Pekin kuşatılmış bir kale mi?Çin ve ABD arasındaki güncel ticaret savaşı, ara sıra gerilimi azaltma girişimlerine rağmen, sürekli olarak gelişiyor ve giderek daha incelikli ve çok katmanlı bir hal alıyor. Pekin, yeni ABD tarifelerinin resmi olarak birincil hedefi olarak tanımlanmasa da, Washington'ın eylemleri -Donald Trump yönetimininkiler de dahil olmak üzere- Çin'e ve küresel tedarik zincirlerindeki ekonomik hakimiyetine karşı doğrudan bir sinyal olarak yorumlanıyor.
Ancak kimse sindirilmekten hoşlanmaz ve Çinliler de bir istisna değil. Psikolojik olarak herkes gibi tepki verirler: Tehdit altında hissedersek karşılık veririz. Diplomaside, bu "misilleme" mekanizması standarttır - özellikle ekonomik ilişkilerde. Çin açısından bakıldığında, durum burada genellikle varsayıldığından çok daha inceliklidir. İyi bir örnek, Pekin'in Ukrayna savaşına yaklaşımıdır. Dr. Łukasz Kossacki-Lytwyn, Çin'in 2023'ün 12 Barış Noktası önerisinin biz Avrupalılar için büyük ölçüde anlaşılmaz olduğunu savundu.
Polonya'ya kimleri alalım?Bu soru giderek salt idari kaygıların ötesine geçerek siyasi ve ahlaki bir boyut kazanıyor. Savaştan, yoksulluktan ve baskıdan kaçanları kabul etme yükümlülüğümüz var mı? Yoksa soğukkanlı bir hesapla mı hareket etmeliyiz: Sadece "ihtiyacımız olanları" mı kabul etmeliyiz?
Bakan Yardımcısı Maciej Duszczyk, Polonya'nın yeni ve tutarlı bir göç politikasına ihtiyacı olduğunu savundu. Artık mesele sınırların açık mı kapalı mı olması gerektiği değil, kimin için? Hindistan'dan BT uzmanları için mi? Özbekistan'dan inşaat işçileri için mi? Otoriter bir rejimden kaçan Gürcistanlı aileler için mi? Ya da belki de her şeyden önce, bizi kalıp kurallarımıza uymak istediklerine ikna edebilenler için mi?
"İşte bu yüzden bu seçici göç politikasından bahsediyorum (...). Birbirine uyması gereken sosyal süreçlerimiz var. Polonya'ya giren yabancılar, savunduğumuz değerleri kabul etmelidir. Polonya, yerel değerleri, kültürel normları ve yaşam tarzlarını kabul etmeye istekli göçmenleri seçerek toplumsal uyumu korumayı amaçlayan seçici bir göç politikası izlemelidir," diye savundu Bakan Yardımcısı Maciej Duszczyk.
Hindistan bağımsız bir güç olarakHindistan bugün dünyanın en hızlı büyüyen ekonomik ve siyasi güçlerinden biri, dünyanın dördüncü büyük ekonomisi ve uluslararası arenada giderek daha rekabetçi bir konumda. Çin ile yakınlığına ve tarihsel gerginliklerine rağmen Hindistan, ABD, Rusya ve Çin gibi büyük güçler arasında ustaca denge kurarak, kalıcı ittifaklardan kaçınarak ve kararları üzerinde tam egemenlik sağlayarak bağımsız ve dengeli bir dış politika izliyor.
"Mevcut jeopolitik durum ve özellikle Çin bağlamında, Rusya ile çok iyi ilişkiler sürdürmelerine rağmen ABD'ye ihtiyaç duyuyorlar ve bu da bulmacayı daha da karmaşık hale getiriyor. Kendilerini bağımsız bir güç vektörü, bir devletten daha fazlası, tıpkı Çin gibi bir medeniyet olarak konumlandırıyorlar. Yeni, yükselen, çok kutuplu dünyanın güçlerinden biri olarak algılanmak istiyorlar; yeni bir güçler birliği," diye yorumladı Dr. Małgorzata Bonikowska.
RP