Sanat Arayışında Seyahat: Meksika Haritasında Yeni ve Benzersiz Bir Yer Ortaya Çıkıyor

Bu sonbaharda, 20. yüzyıl sanat dünyasının en büyüleyici figürlerinden biri olan Frida Kahlo'ya adanmış yeni bir müze, Mexico City'de açılacak. Coyoacán semtinde, efsanevi Casa Azul'un hemen yanında yer alan yeni mekan Museo Casa Kahlo, yalnızca sanatseverler için değil, sanatçının hayatından az bilinen hikayeleri öğrenmek isteyenler için de eşsiz bir mekan olmaya hazırlanıyor.

Müzenin yeni evi, bir zamanlar Frida'nın anne ve babasına ait olan ve onlarca yıl ailenin elinde kalan Casa Roja adlı evde yer alıyor. Ressamın hayattaki en yakın akrabası olarak kabul edilen kız kardeşinin torunu Mary Romeo Kahlo'nun girişimiyle özel konut, sergi alanına dönüştürüldü. Mimari konseptini New York'un saygın stüdyosu Rockwell Group üstlenirken, Mara Romeo Kahlo da projeyi uzun yıllardır süregelen bir aile hayalinin gerçekleşmesi olarak tanımlıyor.

Frida'nın varisinin özel açıklamasında şu ifadeler yer alıyor:

- Bu bizim ailemizin uzun zamandır hayalini kurduğu bir şeydi. Frida'nın mirası tüm dünyaya aittir, ancak kaynağı buradadır; bu topraklarda, bu evlerde, onu şekillendiren kültürde. Museo Casa Kahlo, bize yeni hikayeler anlatma, aile sırlarını paylaşma, yeni seslere yer açma ve onun ruhuna uygun bir gelecek inşa etme imkânı sunacak.

Yeni müzeyi bu kadar ilgi çekici kılan da bu son husustur. Frida Kahlo uzun zamandır gücün, bağımsızlığın ve yaratıcı aykırılığın sembolü olmasına rağmen, hikayesi hala sıklıkla birkaç sembole indirgeniyor: kaynaşmış kaşlar, Diego Rivera ile yaşadığı acı dolu evlilik ve acılarla dolu otoportreler. Museo Casa Kahlo'nun hedefi, onu daha geniş bir kitleye sunmak: Ülkesinin kültürüne dalmış bir kadın, sanat, bilim ve siyaset dünyasının seçkin şahsiyetleriyle karşılaşmaların şekillendirdiği bir sanatçı, etten kemikten bir karakter olarak.

Yeni mekan , Frida'nın doğum, yaşam ve ölüm yeri olan ünlü Casa Azul veya Mavi Ev'in hemen bitişiğinde yer alıyor. Sanatçının ve kocasının en önemli eser koleksiyonuna ev sahipliği yapan ev, babası Guillermo tarafından yaptırılmıştır. Günlük nesneler, mektuplar, kıyafetler, Kolomb öncesi eserler ve halk sanatı da dahil olmak üzere onun samimi portresini oluşturan her şey var.

Casa Roja, anlatısal ve çağdaş bir mekan olarak tasarlandı. Frida'nın çalışmalarının başlangıcına ve onu çevreleyen etkili figürlere adanmış sergilerin yanı sıra geçici sergiler de yer alacak. Küratörler , özellikle kadın seslerine odaklanarak Meksika, Latin Amerika ve dünyadan çağdaş sanatçıların eserlerini sunmayı planlıyor. Bu bilinçli bir tercihtir; sanatta kadın ifadesinin öncülerinden biri olan Frida, bugün yeni nesil kadın yaratıcıların koruyucu azizi haline geliyor.

Yeni kurumun başkanlığını, daha önce Mexico City'deki Hafıza ve Hoşgörü Müzesi'nin bilimsel direktörü olan Adán García Fajardo üstlendi . Onun katılımı, müzenin sadece bir galeri değil, aynı zamanda aktif diyalog, eğitim ve toplumsal duyarlılığın mekanı olacağının habercisidir.

Proje, New York merkezli yeni kurulan kar amacı gütmeyen kuruluş Fundación Kahlo tarafından desteklendi. Vakıf , Frida'nın mirasını korumak ve Meksika, yerli ve Latin Amerika kültürünü desteklemek amacıyla ailenin girişimiyle kuruldu. Vakıf, müzeye destek sağlamanın yanı sıra Sanat Bienali'nin de başlatılacağını duyurdu. Frida Kahlo ve bölgedeki sanatçıları destekleyen bir program. Organizasyonun başkanlığını ise ünlü iletişim ve halkla ilişkiler uzmanı Rick Miramontez üstlendi.

Her şey , Museo Casa Kahlo'nun Frida'nın mirasının algılanmasında yeni bir dönemin sembolü olabileceğini, bir ilham kaynağı olabileceğini, aynı zamanda Latin Amerika'da sanatın, kimliğin ve kültürün geleceği hakkında bir konuşmanın başlangıç ​​noktası olabileceğini gösteriyor. Ziyaretçiler içinse Frida’yı her zamankinden daha yakından tanıma fırsatı.