Lanet mi, lütuf mu? Trump'ın Fed'e saldırısı Hollanda için her iki tarafa da yarayabilir.

Amerika Birleşik Devletleri'nin merkez bankası olan Federal Rezerv, faiz oranlarını belirler ve bu oranlar, diğer unsurların yanı sıra, tüketicilerin borç alma maliyetini de etkiler. Bu şekilde, kuruluş enflasyonu kontrol altında tutmaya çalışır. Fed geleneksel olarak bağımsız bir kurumdur, ancak Trump son aylarda baskıyı önemli ölçüde artırdı.
Trump, ABD ekonomisini canlandırmak için önemli bir faiz indirimini savunuyor, ancak merkez bankası şimdiye kadar buna direndi. ABD Başkanı, son aylarda Fed Başkanı Jerome Powell'a defalarca saldırdı. Ayrıca yönetici Lisa Cook'u da görevden aldı. Saldırıları, kurumun bağımsızlığını tehdit ediyor.
2. Siyasi Fed ne zaman var?Ekonomistler, siyasi bir merkez bankasının kendi bağımsız hedeflerinden ziyade, mevcut siyasi arzularla daha uyumlu politikalar izlediğini söylüyor. Fed'in rolü iki yönlüdür: istihdamı teşvik etmek ve fiyatları istikrarlı tutmak. Siyasi olarak bağımlı bir merkez bankası, ekonomi için riskler oluşturan rolünü gözden kaçırabilir.
Trump, kısmen hükümetin iç ekonomiye yatırım yapmak için daha ucuza borç alabilmesini sağlamak amacıyla aylardır faiz indirimi için baskı yapıyor. Ancak Fed, Temmuz ayındaki son kararında faiz oranını değiştirmedi. Önümüzdeki Çarşamba günü yeni bir karar bekleniyor. Fed Başkanı Powell daha önce olası bir faiz indirimine işaret etmişti.
ABN Amro ekonomisti Rogier Quaedvlieg'e göre, siyasi bir Fed'in ne ölçüde var olduğunu belirlemek zor. Ekonominin durumu, faiz indirimi, faiz artışı veya faiz oranlarının sabit kalması için sağlam gerekçelere olanak sağlıyor. Quaedvlieg, Trump'ın eylemleri hakkında, "Ancak, Fed'in bağımsızlığına yönelik saldırının başladığını açıkça görüyoruz," diyor.
3. Trump Fed'in bağımsızlığını nasıl tehdit ediyor?Trump, ABD Merkez Bankası'nın yedi üyeli yönetim kurulunda çoğunluğu sağlama yolunda hızla ilerliyor. Geçtiğimiz günlerde, iddia edilen ipotek dolandırıcılığı nedeniyle müdür Lisa Cook'u görevden almış ve Cook mahkemeye gitmişti.
ABD'li bir yargıç, başkanın kendisini görevden alma girişimlerine itiraz ettiği sürece görevde kalabileceğine karar verdi. Ayrılması, Trump'ın halefini seçmesinin önünü açacak. Bu durumda, yedi üyeden dördü Trump tarafından atanacaktı.
Üstelik Fed Başkanı Powell'ın görev süresi gelecek yılın Mayıs ayında sona eriyor. Trump, Powell'ın bir an önce gitmesini tercih ediyor. Geçtiğimiz hafta sonu başkan, üç olası halef adayı açıkladı. Daha önce, kendi fikirlerini destekleyen bir halef seçeceğini vurgulamıştı.
Faiz oranlarını belirleyen Fed'in faiz komitesi, yönetim kurulu ve beş bölgesel merkez bankası yetkilisinden oluşuyor. Dolayısıyla Trump'ın yönetim kurulunda çoğunluğa sahip olması halinde başarısı garanti değil.
4. Trump istediği faiz indirimini gerçekleştirirse, bunun ABD için sonuçları ne olur?Faiz indirimi, diğer faktörlerin yanı sıra enflasyonun artmasına da yol açabilir. Trump, mevcut politika faizini yüzde 4,25'te tutmak istiyor. Faiz oranını önemli ölçüde %4,5'e düşürebilir. Bu durumda, borç almak daha ucuz ve tasarruf etmek daha az cazip hale gelir, bu da harcamaları teşvik eder. Bu artan talep fiyatları yükseltirken, ABD zaten Trump'ın ithalat vergileri nedeniyle artan enflasyonu bekliyor.
Almanya'daki ING'nin baş ekonomisti Carsten Brzeski, "Fed, siyasi baskılar nedeniyle artan enflasyon nedeniyle harekete geçmekte isteksiz davranırsa, Türkiye'dekine benzer bir durum ortaya çıkabilir," diyor. Resmi rakamlar, Türkiye'deki enflasyonun geçen ay yıllık bazda yüzde 33'e ulaştığını gösteriyor.
Trump'ın faiz indirimi isteği, yatırımcıların güvenini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalmaları nedeniyle ülkeyi daha az cazip hale getirebilir. Yüksek enflasyon, ABD dolarının zayıflamasına yol açarken, yatırımcılar istikrarlı bir para biriminden faydalanır. Brzeski, "Bu durum, kurumlara onlarca yıldır biriken güveni yok eder," diyor.
5. Bunun Hollanda için ne gibi sonuçları olabilir?Trump'ın Fed'in bağımsızlığına yönelik saldırısı Hollanda'yı da etkileyebilir. Bu durum, borsaları zayıflatabilir ve ABD'ye ihracatı engelleyebilir. ABD'de enflasyonun artmasıyla birlikte, Euro dolara karşı güçlenecek ve bu da Hollanda ürünlerinin ABD'de daha pahalı hale gelmesine neden olacaktır.
Ancak Brzeski, sonuçların tamamen kötü olmak zorunda olmadığına inanıyor. "Yatırımcılar ABD'yi terk ettiğinde, asıl soru nereye gidecekleri." Avrupa'nın "parlak alternatif" olabileceğine ve bunun sermaye akışlarının artmasına, yeni işlere, daha fazla yatırıma ve potansiyel olarak borsaların yükselmesine yol açabileceğine inanıyor.
6. Fed'in bağımsızlığını kaybetme ihtimali nedir?ABN AMRO ekonomisti Quaedvlieg, "Eğer bu gerçekleşirse, bu felaket bir senaryo olur, ancak olasılıklar düşük," diyor. Önemli bir anın, faiz oranları komitesinin dört bölgesel üyesinin dönüşümlü olarak görev yapacağı gelecek Şubat ayı olduğunu belirtiyor. Cook davasının sonucu da kritik önem taşıyor.
Oldukça sıra dışı olsa da Powell, görev süresi sona erdikten sonra Fed yönetim kurulundaki koltuğunu koruyabilir. Bu, Trump'ın yeni bir başkasını atamasını engelleyecektir. Quaedvlieg, "Fed o dönemde ciddi bir baskı altında olsaydı Powell'ın bunu seçmesi mümkün olurdu," diye düşünüyor.
İşlerin ters gidebileceğini de kabul eden Brzeski, genellikle ters gittiğini görüyor. "Trump tarafından atanan bir başkanın her zaman Trump'ın emirlerini yerine getireceği kesin değil. Sonuçta Powell da 2017'de Trump tarafından atanmıştı."
Aşağıdaki video ABD'nin borç dağı hakkında daha fazla bilgi veriyor:
RTL Nieuws