Gattuso'nun İtalya-İsrail konusundaki sağduyusu


Gennaro Gattuso (Ansa)
Başyazılar
İsrail Milli Takımı'nın Udine'de oynamaması gerektiği fikri, kentin belediye başkanı tarafından destekleniyor ve bu sadece bir sansür eylemi değil, aynı zamanda derin bir yanlış anlamanın belirtisi.
Aynı konu hakkında:
Futbol ahlaki bir arena değildir ve olmamalıdır da. Gennaro Gattuso bunu çok iyi biliyor ve teknik direktör olarak bize apaçık olanı hatırlattı: Kariyerler birbirinden ayrılmalı, siyaset bir tarafta, spor diğer tarafta olmalıdır. Bu, saf futbol efsanesine sığınan eski bir şampiyonun yapmacıklığı değil; Avrupa'da savunulması giderek zorlaşan bir ilkeye pragmatik bir çağrıdır. İsrail milli takımının Udine'de oynamaması gerektiği fikri, şehrin belediye başkanı tarafından desteklenerek, yalnızca yurttaşlık bilinci kisvesi altında gizlenmiş bir sansür eylemi değil, aynı zamanda derin bir yanlış anlamanın belirtisidir: Bir maçı bölmenin, bir çatışmaya karşı tavır almakla eşdeğer olduğuna dair inanç.
İsrail futbolu hakkında az da olsa bilgisi olan herkes, takımın ideolojik karikatürlerden çok daha karmaşık olduğunu bilir. Yekpare bir birim değil, milli takım kılığına girmiş bir milis gücü de değil. Çeşitli hikâyeler, iç içe geçmiş bağlantılar ve birbiriyle yarışan ve iç içe geçen biyografiler içeriyor. Bunu açıklamak için iki isim yeterli: Milli takımda oynayan Arap-İsrailli forvet Munas Dabbur ve Arap topluluklarında büyümüş ve yurtdışında hesaba katılması gereken bir güç haline gelmiş bir diğer yetenekli oyuncu Dia Saba. İsrail futbolunun etnik çatışmanın bir yansıması olmadığını, aksine genellikle iç içe geçmenin, bir arada yaşamanın ve normalliğin bir yeri olduğunu gösteren iki oyuncu. Bu maçı engellemek, tam da bunu inkar etmek anlamına gelir: İsraillilerin ve Arapların birlikte oynadığı alanlar var. Gattuso, futbolun dünyayı değiştirmediğini, ancak en azından kötüleşmesini engelleyebileceğini bilen birinin ağırbaşlılığıyla bunu vurgulamakta haklıydı. Udine Belediye Başkanı'nın benimsediği alternatif, zararlı bir ayartmadır: Stadyumu mahkeme salonuna, taraftarları jüriye, maçı da bir kovuşturma alanına dönüştürmek. Bu, acı çekenlere hiçbir fayda sağlamaz, protesto edenlere hiçbir fayda sağlamaz, hatta Filistin davasına gerçekten inananlara bile hiçbir fayda sağlamaz. Sadece futbolu en temel niteliğinden, yani bir savaş değil, bir oyun olmaktan çıkaran bir kafa karışıklığını körükler.
Bu konular hakkında daha fazlası:
ilmanifesto