Eylül ayının forma girmek için neden mükemmel bir zaman olduğunu öğrenin

Yaz henüz bitmedi, ancak Eylül ayının yaklaştığını hissetmeye başladık bile. Bu ay, o tanıdık "yeni başlangıç" hissini de beraberinde getiriyor. Bu durum, forma girme ve kendini daha iyi hissetme arzusu da dahil olmak üzere günlük hayatın her alanını etkiliyor. Tam da bu nedenle, bu ay yaklaşırken spor salonları umutlu yüzlerle doluyor, sosyal medya motivasyon fotoğraflarıyla doluyor ve çok sayıda insan alışkanlıklarını değiştirmeye kararlı bir şekilde en iyi niyetlerini ortaya koyuyor. Ancak sektör istatistiklerine göre, Kasım ayına gelindiğinde bu iyi niyetlerin çoğu suya düşmüş olacak. Ancak sorun irade eksikliği değil: çoğu durumda, üstesinden gelinmesi gereken engel, aylarca, hatta yıllarca hareketsiz kaldıktan sonra tekrar hareket etmeye karar verenlerin gerçek zorluklarını hesaba katan bir yöntemin eksikliği.

Bu nedenle birçok kişinin sorduğu soru şudur: "Yıllardır takılıp kaldıysam nereden başlamalıyım?" Ardından gelen diğer endişeler ise şunlardır: "Abonelik aldıktan sonra ne olacak?" ve "Ya devam edemezsem?" Bunlar, yerleşik alışkanlıkları değiştirmenin asla kolay olmadığı bilincinden doğan haklı korkulardır; ancak harekete geçmeye karar vermek, değişime doğru atılmış bir adımdır. İkinci adım ise, sağlıklı yaşam yolculuğuna başlamak için doğru desteği bulmaktır.

Başlamak değişime doğru atılan ilk adımdır

Fitness'ın yeniden canlanmasında gerçekten neyin işe yaradığını anlamak için, onlarca yıldır yeni başlayanlara değişim yolunda rehberlik eden kuruluşların deneyimlerine bakmakta fayda var. 8 kulübü ve 35.000'den fazla aktif üyesiyle köklü bir Milano zinciri olan GetFIT , 40 yıllık faaliyeti boyunca her yaştan ve fitness seviyesinden bireyleri destekleyen çok sayıda kişiselleştirilmiş ve sürdürülebilir sağlık programı geliştirmiştir. GetFIT, beraberinde getirdiği tüm faydalarla birlikte fiziksel ve zihinsel refaha ulaşmayı teşvik eder. Dolayısıyla önemli olan hazır olmak değil, başlamaktır.

Peki bunu günlük pratikte yapmanın en iyi yolu nedir? GetFIT, bu konuda da deneyimini sunarak bu soruyu yanıtlamanıza yardımcı oluyor.

Binlerce vakayı gözlemlediğimizde, sıfırdan başlayanlar için bile ilk antrenmanı iyi bir alışkanlığa dönüştürmede gerçekten fark yaratan bazı unsurlar ortaya çıkıyor.

Grup antrenmanları belki de en güçlü kaldıraçtır. Kolektif enerji, karşılıklı destek ve her şeyden önemlisi düzenli bir program, istikrar ve motivasyon bulmakta zorlananlar için vazgeçilmez bir dayanak noktası haline gelir. İşte bu nedenle GetFIT, Bio Circuit ve Get Circuit gibi kısa ve basit aktivitelere odaklanır: Tüm fitness seviyelerine uygun olarak tasarlanmış 30 dakikalık, sürdürülebilir antrenmanlar.

Bir diğer önemli faktör ise antrenmanlarınızı planlamanızdır : Herkes, özellikle Milano gibi hareketli bir şehirde, belirli gün ve saatlerle antrenman yapabilir.

Üçüncü unsur antrenman güvenliğidir . GetFIT, her üyeye egzersiz yoğunluğunu gerçek zamanlı olarak izlemek için bir kalp atış hızı monitörü sağlar. Bu teknik görünebilir, ancak aslında çok değerlidir çünkü kendi kalp atış hızınıza göre etkili ve güvenli bir şekilde antrenman yapmanızı ve böylece ideal temponuzu kademeli olarak bulmanızı sağlar. Bilim, egzersizin doğru dozlarda kullanıldığında muhteşem sonuçlar veren gerçek bir ilaç olduğunu açıkça kanıtlamıştır.

Tutarlılık ve doğru destek fark yarattığında

Bu yaklaşımın etkililiğinin bir başka kanıtı olarak GetFIT , Auxologico Italiano'daki tıbbi ekibin bilimsel desteğiyle yaratılan, fitness'a adanmış bir realite şovu olan " Scadrègati - 100 günde forma girmek " programını yarattı; adı bile "sandalyenizden kalkmanız" için neşeli bir davet niteliğinde.

Program, normal hayatlarını sürdüren, hareketsiz yaşam tarzına sahip, zaman, motivasyon ve istikrar konusunda zorluk çeken 8 katılımcının yolculuğunu takip etti.

İki yaşında bir kız çocuğu babası olan ve kızının "artık kanepeden bile kalkamayan" bir babayla büyümesini istemeyen Davide gibi insanlar, "bırakmanın zamanı geldiğine" karar veren Marta gibi insanlar, ya da programı oyuna geri dönmek için "zorlu bir proje" olarak gören Mauro gibi insanlar.