DARREN LEWIS: 'Enoch Powell'ın sözlerini meşrulaştırmaya çalışan Keir Starmer'a yazıklar olsun'

Retoriğin sonuçları vardır. Bu köşe yazısı, Sir Keir Starmer gibilerinin bunu anlaması için bu noktanın kaç kez dile getirilmesi gerektiğini bilmiyor.

Geçtiğimiz yaz , "Tekneleri Durdurun" gibi sloganlar kullanan haydutların, farklı olmak gibi tek suçları nedeniyle İngiltere sokaklarındaki insanları hedef aldığını gördük.

Bunu şimdi, Starmer ve sağcı ana akım medyanın bazı kesimleri tarafından normalleştirilen aşırı sağın toplumlar arasına soktuğu kamalarda görüyoruz.

Ve bunu, işçi sınıfının sözde partisinin başındaki adam olan Başbakan'ın , kendisine oy veren milyonlarca insanı pazartesi sabahı otobüsün altına atmasının ardından tekrar göreceğiz. Starmer, yasal göçmenlerin İngiltere'ye kalıcı olarak yerleşmesini zorlaştırma planlarını duyurdu.

Pazartesi sabahı erken saatlerde düzenlediği basın toplantısında Starmer, Priti Patel , Boris Johnson, Suella Braverman veya Rishi Sunak gibi konuşuyordu. Aynı söylem, farklı ambalaj kağıdıyla.

"Ülkemiz" ve "yabancıların adası" gibi ifadeleri kullanması sadece Meksika'da tepki çekmekle kalmadı, aynı zamanda Enoch Powell isminin sosyal medyada trend olmasına da yol açtı.

Neden? Powell'ın meşhur "Kan Nehirleri" konuşmasından bunu okuyun: "Ancak göçmenler için bu ülkeye giriş ayrıcalıklara ve fırsatlara kabul anlamına gelirken, mevcut nüfus üzerindeki etkisi çok farklıydı. Çünkü kendilerini kendi ülkelerinde yabancı olarak buldular."

Edward Heath, Powell'ı bu konuşması nedeniyle kovmuştu. Starmer, bunun Reform partisine genel olarak bakan seçmenleri geri çekeceğine inanıyor.

Ancak sağa dönmek İşçi Partisi'ni aksi takdirde bu yolu seçecek olanlar arasında popüler yapmayacak - sadece Starmer'ın Muhafazakarların yabancı düşmanlığına karşı panzehir olduğuna güvenen birçok insana ihanet etmeye devam etme isteğini doğrulayacak. Bu, göç üzerine kurulu bir ülke. Birçok istihdam sektörü yurtdışından işe alım yapıyor çünkü göçmenler buraya düşük ücretli işler için geldiler - vasıflı ve vasıfsız - ve buradakilerin çoğu bunu istemiyordu. Bu, bugün bile bir sorun olmaya devam ediyor.

Starmer ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Seema Malhotra'ya yazıklar olsun, yorumlarını meşrulaştırıyor ve korkunç derecede çeşitlilikten uzak medyamızı onları yabancı düşmanı olarak doğru bir şekilde nitelendirmemeye korkutuyor gibi görünüyorlar. Bu politikayı sürdürmek için yaşlıları terk etmeye gönüllü oldukları için de yazıklar olsun. Evde Bakım Derneği, bakım sektörünün 130.000'den fazla boş pozisyonu doldurmakta zorlandığını savunuyor.

Unison Genel Sekreteri Christina McAnea şunları söylüyor: "Yurtdışından gelen çalışanlar olmasaydı NHS ve bakım sektörü çoktan çökmüş olurdu."

Starmer bunu biliyor. 2020'de şöyle demişti: "Göç konusunda daha geniş bir dava açmamız gerekiyor. Göçmenleri hoş karşılamalıyız, günah keçisi yapmamalıyız."

İşçi Partisi liderliği için yarışırken göçmen haklarını savunacağına yemin etti. 10 maddelik planının altıncı maddesi şunları vaat ediyordu: "AB vatandaşları için tam oy hakkı. AB'den ayrılırken serbest dolaşımı savun. Şefkat ve onur temelli bir göç sistemi..."

Şimdi diyor ki: "Bunu yapıyorum çünkü doğru, çünkü adil ve çünkü inandığım şey bu". Starmer'ın sağcı söylemi benimsemesi ilk kez değil - geçen Haziran'da özür dilemek yerine açıklığa kavuşturduğu Bangladeşliler hakkındaki yorumlarından sonra - ve sonuncusu da olmayacak.

Kendisinin, dinleyicilerine göre farklı ortamlarda farklı şeyler söyleyeceği yönündeki yaygın inancın artması tehlikesiyle karşı karşıya.

Hiçbiri onun iktidara tutunmak için çaresizce çabalamasına yardımcı olmayacak. Bir sonraki seçimde kendi partisinin lideri bile olmayabilir.