Moody's Fransa'nın notunu korudu

Üç olmadan dört olmaz. Bir buçuk ay içinde Fransa'nın ülke notu hakkında yorum yapan dördüncü derecelendirme kuruluşu olan Moody's, rakiplerinden pek de hevesli değil. Geçen hafta S&P Global Ratings (eski adıyla Standard & Poor's) gibi notunu düşürmeyip "Aa3" seviyesinde bırakmasına rağmen, 24 Ekim Cuma akşamı not indiriminden bir adım önce görünümü negatife çevirdi.

Ekonomi ve Maliye Bakanı Roland Lescure, 2026 mali yasa tasarısı üzerindeki görüşmelerin bu akşam Ulusal Meclis Genel Kurulu'nda başlamasının ardından yaptığı açıklamada, "Bu karar, bütçesel bir uzlaşmaya doğru kolektif bir yol inşa etmenin mutlak gerekliliğini ortaya koyuyor" dedi.

Moody's, diğer kredi derecelendirme kuruluşları gibi, kararının gerekçesi olarak Fransa'nın istikrarsız siyasi durumunu gösterdi. Moody's basın açıklamasında , "Bu siyasi istikrarsızlık, hükümetin yüksek bütçe açığı, artan borç yükü ve borçlanma maliyetlerindeki sürekli artış gibi temel zorluklarla başa çıkma becerisini engelleme riski taşıyor," ifadelerini kullandı. Ancak kuruluş, ülke "önemli bir ekonomik büyüme ve çeşitlendirilmiş bir ekonomi" gösterdiği için Fransa'nın notunu düşürmemeyi tercih etti.

Bu karar küçük bir mola niteliğinde. Gözlemciler, özellikle Lecornu II hükümetinin, yasal emeklilik yaşını 64'e çıkarmayı planlayan emeklilik reformunu askıya almaya karar vermesi ve bütçe metinlerini Parlamento'dan devrilmeden geçirmeye çalışması nedeniyle, not indirimi bekliyordu. Moody's, Nisan ayında notu düşürmek için kullanacağı kriterler arasında bu reformdan "geri adım atılmasını" özellikle belirtmişti. Bu Cuma günü, kurum Başbakan'ın kararını da sorguladı: "Bu reformun askıya alınması birkaç yılı aşarsa, işgücü arzını azaltarak ekonomik büyüme üzerinde olumsuz bir etki yaratacaktır," diye ısrar etti.

Kredi derecelendirme kuruluşlarının vurguladığı siyasi istikrarsızlık, ekonomik faaliyetleri olumsuz etkiliyor . Hükümet, gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) büyümesinin bu yıl %0,7, 2026'da ise %1 artacağını öngörüyor. Ekonomideki yavaşlamayı açıklayan birkaç faktör var; örneğin, tarihi zirvelere ulaşan hanehalkı tasarruf oranı, tüketimi olumsuz etkiliyor ve hem hanehalkları hem de işletmeler tarafından yapılan yatırımlarda düşüşe neden oluyor.

Bütçe görüşmeleri olumlu bir havada başlamasa da, 2026'da kamu açığının azaltılması ihtimali varsayımsaldır. Çarşamba'yı Perşembe'ye bağlayan gece, milletvekilleri Maliye Komitesi'nde gelecek yıl için hazırlanan mali yasa tasarısının gelirlere ayrılan ilk bölümünü büyük bir çoğunlukla reddetti. Bu yıl bütçe açığını GSYİH'nin %5,4'ü olarak tahmin edilen orandan 2026'da %4,7'ye düşürmeyi amaçlayan bu metin, bu Cuma mecliste görüşülmeye başlandı.

Hafta başında, Sayıştay'ın ilk başkanı Pierre Moscovici, Avrupa Komisyonu'na 2029'da %3'ün altına geri dönme sözü verilen hedefi korumak için 2026'da kamu açığının GSYİH'nin "açıkça %5'inin altında" olmasının önemini vurgulamıştı . Çarşamba günü RTL'de yayınlanan haberinde, "Avro Bölgesi'ndeki en yüksek kamu açığına sahibiz, yaklaşık 3.500 milyar avro ile kütle olarak en büyük kamu borcuna sahibiz ve GSYİH'ye oranla bölgede üçüncü sıradayız (Yunanistan ve İtalya'nın ardından) ve gelecek yıl %118'lik bir orana sahibiz" ifadelerini kullandı.