Çalışmaya göre 2025'te ücretler daha az artacak, ancak yine de enflasyondan fazla olacak

Deloitte firmasının Cuma günü yayınladığı yıllık araştırmaya göre, 2025 yılında ücretler daha az artacak ancak yine de enflasyondan fazla olacak .

Her büyüklükte, sektörde ve coğrafi konumda 300 şirketten alınan bir milyon bordro verisinin analizi sonucunda, işçi, memur, teknisyen ve yönetici (OETAM) maaşlarının 2024'teki %3,5'e kıyasla bu yıl %2,5, yönetici maaşlarının ise %3,4'ten sonra %2,3 artması bekleniyor.

Deloitte'ta insan kaynakları ortağı olan Sophie Lazaro, AFP'ye verdiği demeçte, "Yüksek enflasyonla bağlantılı maaş artış oranları açısından eşi benzeri görülmemiş iki yılın ardından, bu yıl normale dönüşten daha çok bahsediyoruz," dedi. "Yani, 2020 öncesinde uygulananlara yakın maaş artış seviyelerine ulaşıyoruz," diye açıkladı.

Erkekler kadınlardan daha fazla kazanmaya devam ederken , tüm meslekler ve faaliyet sektörleri genelinde eşdeğer sorumluluk ve çalışma saati seviyelerindeki ortalama fark, 2025 yılında önemli ölçüde daralacak ve 2024'teki %3,8'e kıyasla %2,3'e düşecektir.

Çalışmada, farkın daralmasının "Avrupa'nın eşit ücretle ilgili düzenleyici yükümlülüklerinin güçlendirilmesi bağlamında" gerçekleştiği belirtiliyor. Bu yükümlülükler arasında, gelecek yıl yürürlüğe girmesi beklenen ücret şeffaflığı direktifi de yer alıyor.

Bu yıl, OETAM'lar arasında erkekler lehine bu fark sadece %1,4 iken, yöneticiler arasında %3, hatta üst düzey yöneticiler arasında %10,2'ye kadar çıkabiliyor. Dahası, Île-de-France ile diğer bölgeler arasındaki ortalama maaş farkı da giderek açılıyor ve başkent bölgesi lehine %4'ten %5,6'ya yükseliyor.

Son olarak, Sophie Lazaro, 2026 yılı için artış tahminlerinin de bir yıl önce yapılan tahminlere göre düşüş gösterdiğini, tüm sosyo-profesyonel kategoriler için %3'ten %2'ye düştüğünü, işverenlerin yalnızca %40'ının bu konuda görüş bildirdiğini, bu tahminlerin genellikle yaz aylarında yapıldığını belirtiyor.

Bunun "Fransa düzeyindeki sosyo-ekonomik ve politik istikrarsızlık ve belirsizlikle, aynı zamanda uluslararası düzeydeki ticaret politikasıyla" açıklandığını ekledi.