Genetik bir çalışma yaptılar ve İspanyolların cüzzam hastalığını Amerika'ya getirmediğini keşfettiler.

Genetik bir keşif, dünyanın en eski hastalıklarından biriyle ilgili en yaygın tarihi inançlardan birini çürüttü. Bir grup bilim insanı, cüzzamın Avrupalılarla temastan çok önce Amerika kıtasında var olduğuna dair kanıtlar tespit etti. Bu, hastalığı kıtaya İspanyolların getirdiği fikrini çürütüyor.

Keşif, bu hastalığa neden olan iki bakteri türünden biri olan Mycobacterium lepromatosis'e ait DNA parçalarının bulunduğu Kolomb öncesi insan kalıntılarının analizine dayanıyordu. Bu varyant ilk olarak 2008 yılında tanımlandı ve Mycobacterium leprae'nin aksine Amerika'da doğal olarak gelişmiş gibi görünüyor.

Pasteur Enstitüsü öncülüğünde yürütülen ve Science dergisinde yayımlanan çalışmada, hastalık evrimi konusunda uluslararası uzmanların iş birliği sağlandı. Hem çağdaş hem de antik bireylerden alınan örnekler incelendiğinde, Avrupalıların şu anda Kanada ve Arjantin sınırları içinde bulunan bölgelere gelişinden önceye ait üç cüzzam vakası tespit edildi.

Bakteri bin yıldan fazla bir süredir dolaşımda.

Pasteur Enstitüsü'nden araştırmacı Nicolas Rascovan, "Kuzey Amerika'dan gelen eski bir bireyin kalıntılarında beklenmedik bir şekilde M. lepromatosis DNA'sı tespit ettiğimizde ilgimiz başladı" şeklinde açıklıyor . Bu keşiften sonra ekip, bu bakterinin en az 1.000 yıl önce var olduğunu doğrulayan daha fazla vakayı takip etti.

Sonuçlar ayrıca bu bakterinin 9.000 yıldan uzun süredir bağımsız olarak evrimleşen eski kladlarının varlığını da ortaya koyuyor. Bu veriler, hastalığın belirli bölgelerde aktif kalmasına neden olan bilinmeyen hayvan rezervuarlarının hala var olabileceği ihtimaline kapı aralıyor.

Örneğin Amerika Birleşik Devletleri'nde armadillolarla ilişkili cüzzam vakaları belgelenmiştir. İngiltere'de ise kızıl sincaplarda benzer bir türün tespit edilmesi, daha önce düşünülenden çok daha geniş ve eski bir dağılıma işaret ediyor.

Çalışmada ayrıca, daha az bilinen bu varyantın, yayılma dinamiklerinin M. leprae'den farklı olması durumunda ortaya çıkan bir tehdit oluşturabileceği vurgulanıyor. Rascovan , "Çeşitlilik ve yayılma derecesi göz önüne alındığında, M. lepromatosis yeni ortaya çıkan bir patojen gibi davranabilir" dedi.