Bu alışkanlık, kolon kanseri hastalarının sağlıklı insanlar kadar uzun yaşamalarına yardımcı olabilir

Yakın zamanda yapılan bir araştırma, fiziksel aktivitenin kolon kanseri hastalarının genel nüfusla benzer hayatta kalma oranlarına ulaşmasını sağlayabileceğini buldu.
Araştırmacılar, egzersizin bu hastalarda yaşam beklentisi farkını azaltıp azaltmadığını değerlendirmek amacıyla, ameliyat ve kemoterapiden sonra egzersiz seviyelerini bildiren 3. evre kolon kanseri olan 2.875 hastadan alınan verileri analiz etti.
Egzersizin etkisi Araştırma, bu hastalarda fiziksel aktivite ile uzun dönem sağ kalım arasında doğrudan bir ilişki olduğunu ortaya koydu. Analize göre, haftada 3,0 MET saatten az performans gösterenlerin tedaviden üç yıl sonra sağ kalma oranları, eşleştirilen genel popülasyona göre %17,1 daha düşüktü.
Ancak 18,0 MET saat veya daha fazlasına ulaşanlarda çok daha küçük bir fark görüldü; hayatta kalma oranı yalnızca %3,5 daha düşüktü.

Araştırmada egzersizin önemi vurgulandı. Fotoğraf: iStock
Benzer sonuçlar, düşük fiziksel aktivite seviyesine sahip kurtulanların genel nüfusa kıyasla %10,8 daha düşük hayatta kalma oranlarına sahip olduğu başka bir çalışma grubunda da gözlemlendi. 18,0 MET saat veya daha fazlasına sahip olanlarda ise bu fark %4,4'e düştü.
Bu bulgular, hastalığı yendikten sonra düzenli egzersiz rutinini sürdüren hastaların, kolon kanseri öyküsü olmayan kişilere yakın sağkalım oranlarına ulaştığını göstermektedir.
Pennington Biyomedikal Araştırma Merkezi ve Louisiana Eyalet Üniversitesi Sağlık Bilimleri Merkezi'nden Dr. Justin C. Brown, "Bu yeni bilgi, kolon kanseri hastalarının kontrol edebilecekleri faktörlerin (fiziksel aktivite düzeyleri) uzun vadeli prognozları üzerinde önemli bir etkiye sahip olabileceğini anlamalarına yardımcı olabilir" şeklinde açıklıyor.

Fiziksel aktivite yapın. Fotoğraf: iStock
Bu faydaları elde etmek için sağlık kılavuzları haftada en az 150 dakika orta düzeyde egzersiz yapmayı öneriyor; bu da yaklaşık 8,0 MET saate eşdeğer. Bu bağlamda araştırmacılar, egzersizin sağ kalım üzerindeki olumlu etkisinin sadece yaşam kalitesini iyileştirmekle kalmayıp, aynı zamanda bu hastaların deneyimini hastalığı olmayan kişilere daha da yakınlaştırdığını vurguladılar.
Brown, "Fiziksel aktivitenin kolon kanseri olan bir hastanın kansersiz arkadaşları ve ailesiyle aynı hayatta kalma deneyimine sahip olmasını nasıl sağlayabileceğini ölçmek, fiziksel aktivitenin sağlık yararlarını anlamak için kullanılabilecek güçlü bir bilgidir" dedi.
Diyet ve kolon kanseri Fiziksel aktivite, hastaların iyileşmesinde önemli bir rol oynarken, beslenme de hastalığın önlenmesinde önemli bir faktör olmaya devam ediyor.
Cleveland Clinic'in yaptığı bir araştırmada, özellikle kırmızı ve işlenmiş et tüketimiyle ilişkili olan diyet metabolitlerinin erken başlangıçlı kolorektal kanser riskini artırma potansiyeli olduğu belirlendi.

Sağlıklı beslenme kolon kanseri hastalarına yardımcı oluyor. Fotoğraf: iStock
Analiz, kurumda bu kanser türü nedeniyle tedavi gören hastalardan alınan veriler temelinde yapıldı ve hastalıktan etkilenen genç ve yaşlı yetişkinler arasındaki metabolitler ve bağırsak mikrobiyomunda farklılıklar ortaya kondu.
Araştırmacı ekibi şimdi bu bulguları ulusal düzeyde doğrulamayı ve belirli ilaçların veya diyet düzenlemelerinin kolorektal kanseri önlemeye katkıda bulunup bulunmadığını araştırmayı amaçlıyor.
Daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmasına rağmen uzmanlar bu keşifleri klinik pratiğe geçirmeye başladılar.
“Bu çalışmadan önce, beslenmenin kolon kanseri riskinde önemli bir faktör olduğunu biliyordum, ancak bunu hastalarımla ilk görüşmelerinde her zaman konuşmuyordum. Gastrointestinal onkolog Suneel Kamath, "O kadar çok şey oluyor ki bunaltıcı olabiliyor" diye açıklıyor.
"Şimdi, hastalarımla ve yanlarında bulunan sağlıklı arkadaş veya aile üyeleriyle bunu her zaman konuştuğumdan emin oluyorum, böylece onlara bilinçli yaşam tarzı kararları alabilmeleri için ihtiyaç duydukları araçları sağlamaya çalışıyorum" dedi.
Kolon kanseri: İşte dört yeni semptom EL TIEMPO'da daha fazla haber *Bu içerik O Globo (GDA)'dan alınan bilgiler ışığında yapay zeka yardımıyla yeniden yazıldı ve bir gazeteci ve bir editör tarafından incelendi.
eltiempo