Demokrasiye erişim hakkı diye bir insan hakkı var mıdır?

Birkaç ay önce, Amerika kıtası insan hakları sisteminin bir üyesi olan Guatemala, bölgemiz için merkezi bir konuyu gündeme getiren bir danışma görüşü talebinde Amerika kıtası Mahkemesi'ne başvurdu.
Ülkemizin de taraf olduğu Amerikan İnsan Hakları Sözleşmesi uyarınca, Uluslararası Mahkeme bu yetkisi sayesinde, ihtilafa mahal vermeden Sözleşme'nin veya diğer antlaşmaların yorumunu yapabilir (Madde 64).
Guatemala'nın verdiği danışma görüşünde gündeme getirilen hususlar, tüm Taraf Devletler için temel önemdedir; zira bu görüş, iç hukuk sistemleri açısından önemli parametreler içeren bir çözüm sunacaktır.
Bu talep, toplumlarımızın temel bir değeri olan demokrasiye, Amerikan hukuk sisteminde ve bu sistemin ötesinde var olan uluslararası anlaşmalarda verilen muamele ışığında meşrudur.
Amerikan Sözleşmesi'nin önsözünde, Amerikan devletlerinin kıtada "demokratik kurumlar" çerçevesinde, insan haklarına saygıya dayalı kişisel özgürlük ve toplumsal adalet rejimini pekiştirme amaçlarını yeniden teyit ettikleri belirtilmektedir.
Öte yandan, Amerika Kıtası Demokratik Şartı'nın 1. Maddesi'nde şöyle denilmektedir: "Amerika halkları demokrasi hakkına sahiptir ve hükümetleri bunu teşvik etme ve savunma yükümlülüğüne sahiptir." Maddede, demokrasinin bu halkların sosyal, siyasal ve ekonomik kalkınması için elzem olduğu belirtilmektedir.
Demokratik Şart'a göre, temsili demokrasinin etkili bir şekilde uygulanması, hukukun üstünlüğünün ve OAS Üye Devletlerinin anayasal rejimlerinin temelidir (Madde 2).
Öte yandan, OAS Şartı'nın önsözünde temsili demokrasinin bölgede istikrar, barış ve kalkınmanın vazgeçilmez bir koşulu olduğu belirtilmektedir.
Madde 2'de ise, OAS'ın kuruluş ilkelerini gerçekleştirebilmesi ve bölgesel yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için temel amaçlarından birinin "Müdahale etmeme ilkesine saygı göstererek temsili demokrasiyi teşvik etmek ve güçlendirmek" olduğu belirtilmektedir.
Bu nedenle, "Demokrasi ve Amerikan İnsan Hakları Sistemi Önünde Korunması" konulu 34/2025 sayılı istişari görüş talebinde şu soru sorulmaktadır:
Devletler, Amerikan Sözleşmesi tarafından korunan bir insan hakkı olarak demokrasiyi garanti altına almak ve teşvik etmekle mi, yoksa sosyal, politik ve ekonomik kalkınmanın ve insan haklarının etkili bir şekilde kullanılmasının bir aracı olarak demokrasiyi mi güvence altına almak ve teşvik etmekle yükümlüdür? Yoksa her ikisi de mi?
Görüldüğü üzere, Mahkeme'nin amacı yalnızca demokrasinin bölgesel insan hakları sistemi için önemli bir unsur olup olmadığını açıklığa kavuşturmak değildir. Bunun da ötesine geçer.
Devletlerin demokrasiyi koruma ve geliştirme yönündeki uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmelerine ilişkin nesnel unsurların bulunması ölçüsünde, Mahkeme, demokrasiye erişimin ve demokraside yaşamanın öznel boyutuyla gerçek bir insan hakkı oluşturup oluşturmadığını belirlemelidir.
Pratikte bu, Mahkemenin bu durumdan etkilenen bir kişinin, demokratik bir sistem kurma ve sürdürme yükümlülüğünü yerine getirmediği için bir Devlete dava açıp açamayacağını belirleyeceği anlamına gelir.
Yukarıdakiler, kıtadaki demokratik sistemlerin evrimi ve gelişiminde merkezi bir rol oynayan Amerika kıtası sisteminin parçası olan Meksika veya diğer ülkeler tarafından göz ardı edilemez.
TEPJF Seçim Hakimi.
Eleconomista