Polonya'daki seçimlere ilişkin yorum: Sağa kayış Berlin için bir felaket

Liberal aday Rafał Trzaskowski, kıl payı yenilginin ne demek olduğunu çok iyi biliyor. Beş yıl önce Varşova'nın sol-liberal belediye başkanı, milliyetçi muhafazakâr Devlet Başkanı Andrzej Duda'ya karşı yüzde 48,97 oyla kaybetmişti. Artık Duda'nın aday olmasına izin verilmiyordu. Favori Trzaskowski'ydi ve yine kaybetti, bu sefer daha da az bir farkla.
Trzaskowski'nin yenilgisi yalnızca Başbakan Donald Tusk'ın liberal hükümeti için bir şok değil. Mesele bundan da öte: Liberal Avrupa için bir felaket, Almanya-Polonya ilişkilerinde yeni bir başlangıç için ağır bir yük ve Ukrayna için de kötü bir haber.
Tusk nihayet hükümet kurabilmeyi umuyordu. Şimdi merkez sol koalisyonun önemli projelerini durdurmak için veto hakkını kullanabilen bir başkanla yaşamaya devam etmek zorunda. Seçim sonucu hükümete tokat gibi indi.
Polonya hâlâ derin bir şekilde bölünmüş durumda: Büyük şehirlerde liberal Trzaskowski oyların üçte ikisini alırken, kırsal kesimde Nawrocki zafer kazandı. Sağcı aday gençler arasında da öndeydi, ancak tek başına değil: Sağcı popülist üçüncü sıradaki Slawomir Mentzen'in seçmenleri, ona dar bir farkla zafer kazandırdı.
Mentzen kendisini bir kral yapıcı olarak tanıttı ve Nawrocki, Ukrayna'nın NATO'ya katılımının reddedilmesi de dahil olmak üzere Mentzen'in taleplerini kabul etti.
Polonya bugün itibarıyla yeniden seçim kampanyasının içinde olan bir ülke konumunda; yani normal parlamento seçimlerinin yapılmasına iki yıl kala. Ancak denge değişti: Yeni liderleri Nawrocki olacak olan ulusal muhafazakarlar daha da milliyetçi, daha da radikal, daha da AB karşıtı görünmek zorunda kalacak ve komşu Ukrayna ile dayanışma da suya düşebilir. Ve Tusk'un sağa karşı bir şans yakalaması için Brüksel ve Berlin'e karşı da son derece özgüvenli görünmesi gerekiyor.
Bu durum, Almanya-Polonya ilişkilerinin yeniden başlaması açısından pek de iyiye işaret değil. Şimdi Olaf Scholz'un Tusk'a sembolik bir jestle tazminat konusunu gündeme getirmemesinin intikamını alıyor, Nawrocki konuyu tekrar gündeme getirecek. Ayrıca, Friedrich Merz'in Polonya sağına yönelik sınır kontrollerini koordinesiz bir şekilde sıkılaştırmasıyla seçim kampanyasında bir darbe vurmasının intikamını da alıyor.
Varşova karşısında artık çok fazla beceri ve sabır gerekecek. Federal hükümetin her ikisini de sağlayacağını umabiliriz.
rnd