Deniz Yücel, Merz'i uyardı: Türkiye ziyaretinde Erdoğan rejimiyle hiçbir işbirliği yok

Şansölye Friedrich Merz'in (CDU) Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ziyareti öncesinde, Pen Berlin Yazarlar Derneği Sözcüsü Deniz Yücel, ülkedeki insan hakları kısıtlamalarını eleştirdi. Yücel, RedaktionsNetzwerk Deutschland'a (RND) verdiği demeçte, "Merz'in Türkiye'deki insan hakları durumu hakkında açıkça konuşmasını istiyorum." dedi. "Bu, ifade ve basın özgürlüğü üzerindeki kısıtlamalarla ilgili. Giderek daha fazla gazeteci hapse atılıyor veya ev hapsine alınıyor. Demokratik muhalefete yönelik büyük bir baskı var."
“Welt” gazetesinin Türkiye muhabiri olan Yücel, Şubat 2017 ile Şubat 2018 arasında “terör propagandası” iddiasıyla Türkiye’de tutuklu kalmıştı.

Yücel, "Merz, seleflerinin karşılaştığı aynı zorlukla karşı karşıya: Rejimin suç ortağı olmadan Türkiye ile ortak kalmak," diye uyardı. "Erdoğan, örneğin Ukrayna savaşı veya Orta Doğu çatışması bağlamında, Türkiye'yi önemli bir dış politika aktörü olarak konumlandırmayı çok ustaca başardı. Bu federal hükümette, önceki hükümetlerde olduğu gibi, ne yazık ki Türkiye'yi yalnızca güvenlik politikası perspektifinden değerlendirip diğer yönleri göz ardı etme eğilimi gözlemleniyor."
Yücel, bunun bir yandan Türkiye'deki insan hakları durumu için geçerli olduğunu savundu. "Ama aynı zamanda bu radikal, İslamcı etkisindeki rejimin Almanya'daki Türk toplumu üzerindeki etkisi için de geçerli."
Almanya'daki insan hakları örgütü Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreter Yardımcısı Christian Mihr de benzer duyguları dile getirdi. RND'ye konuşan Mihr, "Uluslararası Af Örgütü, Şansölye'den Türk hükümetinin bağımsız sivil topluma yönelik devam eden saldırısını açıkça eleştirmesini talep ediyor," dedi. "Şansölye, Türk hükümetini insan haklarına sürekli saygı göstermeye çağırmalıdır." Mihr, "Alman hükümetinin başlattığı Türkiye ile ilişkilerin yoğunlaşması, insan hakları ilkeleri pahasına olmamalıdır" uyarısında bulundu.
SPD Federal Meclis üyesi ve aynı zamanda Alman-Türk Derneği başkanı Macit Karaahmetoğlu, her iki ülkenin de birbirine bağımlı olduğunu vurguladı. Ancak iş birliğinin hukukun üstünlüğü gibi ortak değerlere dayanması gerektiğini belirten Karaahmetoğlu, RND'ye verdiği demeçte, "Başbakan'ın bunu kapalı kapılar ardında bir kez daha açıkça dile getirmesini bekliyorum" dedi.
Aynı zamanda İslamcı-muhafazakar AKP'nin de lideri olan Erdoğan, ülke içinde giderek daha sert bir duruş sergiliyor. Örneğin, ülkedeki muhalefet uzun süredir baskı altında. Erdoğan'ın başlıca rakibi olan CHP'li İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında da yakın zamanda bir tutuklama emri çıkarıldı. İmamoğlu, Mart ayından bu yana başka bir dava nedeniyle tutuklu bulunuyor. İmamoğlu, gelecekteki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde umut vadeden bir aday olarak görülüyor.
Merz, şansölye olarak Türkiye'ye ilk ziyaretini gerçekleştirecek. Perşembe günü Ankara'da Erdoğan ile görüşecek. Ardından ortak bir basın toplantısı düzenlenmesi planlanıyor. Görüşmelerde Ukrayna'daki savaş ve Orta Doğu'daki barış çabalarının yanı sıra diğer konuların da ele alınması bekleniyor. Türkiye, her iki çatışmada da arabuluculuk rolü üstleniyor. Diğer önemli konular arasında göç ve Türkiye ile silah iş birliği yer alıyor.
Gezinin dış politika odaklı olmasına rağmen, Almanya Türk Toplumu Başkanı Gökay Sofuoğlu, Merz'in Almanya'daki Türk misafir işçilerin başarılarına da değinmesini umuyor. RND'ye konuşan Sofuoğlu, Şansölye'nin "çocuklarının ve torunlarının artık Almanya'nın ayrılmaz bir parçası olduğunu" anlatmasını umduğunu söyledi.
rnd




