BM Güvenlik Konseyi Putin'in lehine konumlanıyor - Genel Kurul ise karşı

BM Güvenlik Konseyi, ilk kez Ukrayna'daki savaşla ilgili bir kararı oy çokluğuyla, ancak Rusya'yı saldırgan olarak göstermeden kabul etti. BM Genel Kurulu ise tam tersi bir tutum sergiledi.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin üçüncü yıl dönümünde, BM Güvenlik Konseyi, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin Moskova yanlısı Ukrayna kararını Rusya'nın oylarıyla kabul etti. BM'nin en güçlü organının savaş konusunda ilk kez ortak karar almasıydı. Konsey'de Rusya'nın saldırgan olarak adlandırılmadığı metin, 15 Konsey üyesinin 10'unun oyunu alarak gerekli çoğunluğu sağladı. BM Güvenlik Konseyi kararları uluslararası hukuka göre bağlayıcıdır.
Ukrayna konusunda bundan sonraki sürecin nasıl ilerleyeceği konusunda çıkan anlaşmazlıkta ABD, aralarında Rusya ve Çin'in de bulunduğu ülkelerle birlikte oy kullandı. Buna karşılık, Konsey'deki beş Avrupa ülkesinin tamamı çekimser kaldı; bunlar şu anda Büyük Britanya, Fransa, Slovenya, Danimarka ve Yunanistan. Teoride İngilizler ve Fransızlar veto hakkına sahipler ancak 1989'dan bu yana bunu kullanmıyorlar. Bu kez de bundan kaçındılar. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, New York'taki Güvenlik Konseyi toplantısı sırasında ABD Başkanı Donald Trump ile birlikte Washington'daki Beyaz Saray'daydı; İngiltere Başbakanı Keir Starmer'ın da perşembe günü orada olması bekleniyor.
“Barışa Giden Yol” başlıklı kabul edilen belgede, savaşta saldırgan olarak Moskova gösterilmiyor, Rusya’nın çekilmesi de istenmiyor; sadece savaşın hızla sona erdirilmesi isteniyor.
İngiltere'nin BM Büyükelçisi Barbara Woodward, karara açıkça karşı çıktı: "Bu organ bu savaştan bahsederken Rusya ile Ukrayna arasında bir eşitlik olamaz." Moskova, egemen bir devlete karşı yüz binlerce insanın hayatına mal olan saldırgan bir savaştan sorumludur. Fransa Büyükelçisi Nicolas de Rivière, "Saldırganlık ödüllendirilirse hiçbir yerde barış ve güvenlik olmayacak" dedi.
ABD'nin Geçici Büyükelçisi Dorothy Shea ise dünyanın "tarihin eşiğinde" olduğunu belirterek, barışa en kısa sürede ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Avrupalılara da güvence vermek isteyen Trump, "Avrupalı meslektaşlarımız kalıcı barış istediklerini, ancak bunun bedeli ne olursa olsun olmayacağını söylediklerinde onları dinliyoruz" dedi. Amaç, ABD'nin de "kalıcı barış" için çabaladığına dair güvence vermekti. Karar bir barış anlaşması değildir ve herhangi bir maliyet gerektirmemektedir.
BM Genel Kurulu'ndaki BM girişimi başarısız olduABD, daha önce Trump'ın Ukrayna savaşındaki tutum değişikliğine New York'taki BM Genel Kurulu'nda aynı karar tasarısıyla dünya çapında onay almaya çalışmıştı. Birleşmiş Milletler'in en büyük organı, Kremlin yanlısı bu hamleyi engelledi. AB ülkeleri, Ukrayna ve İngiltere'den gelen bazı değişiklik teklifleri gerekli çoğunluğu sağladığından, ABD metni daha sonra Rusya'yı açıkça saldırgan olarak niteledi ve kritik noktalarda Ukrayna anlamında yeniden yorumladı.
Washington, Çin gibi kendi tasarısı üzerinde oylamada çekimser kalırken, Rusya ve yedi diğer devlet ise aleyhte oy kullandı. Almanya ve çoğu Avrupalı ülke de dahil olmak üzere 93 ülke lehte oy kullandı; Kiev'e verilen destek, daha önceki benzer kararlara kıyasla önemli ölçüde azaldı.
Ukrayna'nın AB heyetiyle birlikte hazırladığı ikinci karar tasarısına da çok sayıda çekimser oy verilmişti. Bu durum, ABD ile Avrupa arasında Ukrayna politikası konusunda yaşanan anlaşmazlıktan bir uzaklaşma olarak değerlendiriliyor. Bu durum aynı zamanda BM'de diplomatik bir transatlantik ayrışmayı da ortaya koydu; özellikle Macaristan AB saflarından ayrılarak Washington'ın yanında yer aldı.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin yıl dönümünden önce Trump'ın Ukrayna girişimi diplomatik çalkantılara yol açmıştı. Gözlemciler, bu hamleyi Kremlin Başkanı Vladimir Putin ile diplomatik bir yakınlaşma ve Kiev'in kendi isteği dışında bir anlaşmaya girmesi yönündeki baskının artması olarak değerlendirdi.
Die welt