LUNA: Bir Sürü Halinde Ay'ı Keşfetmek

Bir Sürü Halinde Ay'ı Keşfetmek

Ay'da altın paketler mi? Tam olarak öyle değil: Burası bir uzaylı hediye deposu değil, LUNA salonundaki bir proje. Orada bir DLR ekibi, yük kutularının, sensörlerin, keşif araçlarının ve astronotların bir ağ oluşturmak için nasıl bağlanabileceğini araştırıyor. Hem iletişim hem de navigasyon için kullanılabilen sinyalleri paylaşıyorlar.

DLR İletişim ve Navigasyon Enstitüsü, LUNA salonunda yük kutuları, sensörler ve keşif araçlarının bir sürü navigasyon ağı oluşturmak üzere birbirine bağlandığı bir deney gerçekleştirdi. Ağdaki katılımcılar, komşularına bilgi aktararak her katılımcının kesin konumunun belirlenmesini sağladı. [ Daha büyük resmi görüntüle ]

"Her robot, sensör veya astronot bir ağın katılımcısı haline gelir ve komşularına bilgi iletir. Katılımcılar arasındaki mesafeleri, radyo sinyalinin seyahat süresini ölçerek belirliyoruz. Yöntemimiz, ağ içindeki her katılımcının tam konumunu belirlememizi sağlıyor," diye açıklıyor DLR İletişim ve Navigasyon Enstitüsü'nden proje yöneticisi Dr. Emanuel Staudinger. "Sistem merkezi olmayan bir şekilde çalışıyor, herhangi bir altyapı gerektirmiyor ve çok sayıda katılımcıyı idare edecek şekilde tasarlandı." Enstitüde geliştirilen sürü navigasyon sistemi, örneğin Ay ve Mars yüzeylerinin keşfini mümkün kılıyor. Ayrıca, uydu navigasyonu gibi geleneksel sistemlerin bulunmadığı lav tüplerinde veya Dünya'daki karmaşık ortamlarda da çalışıyor.

Emanuel Staudinger ve ekibi, sürü navigasyon sistemini son birkaç yıldır Etna Dağı'nda ve Lanzarote'deki bir lav tüpünde test etti. Şimdi ise sürü navigasyon sistemi, LUNA salonunda gerçekçi bir ay ortamında ilk kez başarıyla test edildi. Eylül 2024'te Köln'deki DLR tesisinde açılan LUNA salonu, ay yüzeyindeki koşulları simüle ediyor. LUNA proje yönetim ekibinden Dr. Thomas Uhlig, "DLR ve Avrupa Uzay Ajansı'nın (ESA) ortak projesi olan araştırma merkezi, astronotları veya robotları Ay'daki görevlere hazırlayabilir," diye açıklıyor. "DLR İletişim ve Navigasyon Enstitüsü'ndeki meslektaşlarımız, tesisimizde araştırma yapan ilk kişiler arasında. O zamandan beri LUNA ile ilgili çok çeşitli alanlardan çok sayıda talep aldık. Gelecek heyecan verici görünüyor."

Oberpfaffenhofen'den bilim insanları, LUNA Salonu'nda şu senaryo da dahil olmak üzere çeşitli senaryolar sundular: Bir iniş aracı Ay yüzeyine iniyor ve iki keşif aracını görevlendiriyor. İlk keşif aracının görevi, iniş aracının etrafına radyo sinyalleri yerleştirmek. Bu sensör üniteleri, ilk navigasyon görevlerini hemen devralıyor. Keşif aracı, keşif sırasında bir krater keşfediyor ve içine inemeyeceğini anlıyor. Yardım için ikinci keşif aracını çağırması gerekiyor. Krater, LUNA Salonu'nda zeminin üç metre alçaltılmış olduğu bir alanda bulunuyor. İkinci keşif aracı, navigasyon sistemini kullanarak kratere kendi başına ulaşıyor ve bilimsel araştırmalarını yürütüyor. Kratere iniş sırasında, ilk keşif aracı, ikinci keşif aracına kraterin kenarından yön bulma konusunda yardımcı oluyor.

Bir diğer senaryo ise, keşif araçları için çok dik bir alana sensör ünitelerinin konuşlandırılmasıydı. 50'ye kadar sensör dağıtıldı ve bir navigasyon ağı oluşturmak üzere birbirine bağlandı. Ayrıca, uçuş üniteleri ve sensörlerin erişilemeyen bir kratere bırakılması da test edildi.

Navigasyon deneylerine ek olarak, ekip simülasyonlar ve ölçüm verilerinin doğrulanması için salonun ve zemininin 3B bir modelini oluşturdu. LUNA salonunun büyük bir kısmı simüle edilmiş bir regolit ("ay tozu") tabakasıyla kaplıdır. Bu karışım, Apollo misyonları tarafından Dünya'ya getirilen regolit ile benzer kimyasal, fiziksel ve jeoteknik özelliklere sahiptir. DLR araştırma ekibi şimdi verileri ayrıntılı olarak analiz edecek ve sürü navigasyon sistemini daha da geliştirecektir. Amaç, bu tür sağlam, merkezi olmayan navigasyon ve iletişimin gelecekteki ay keşifleri sırasında astronotların ve robotların kullanımına sunulması ve aynı zamanda Dünya'daki zorlu arazilerin keşfine yardımcı olmasıdır.